Günümüzde belediyelerin arazi satışları, sıkça tartışma konusu haline gelmiştir. Bu süreç, belediyelerin arazilerini nasıl değerlendireceği, satış mı yoksa farklı projelerle kullanma mı konusunda birçok soruyu beraberinde getirmektedir. İşte bu noktada, belediyelerin arazi arsa satışının zorunluluk ve ihtiyat durumu değerlendirilmelidir.
Herhangi bir belediyenin sahip olduğu arazi veya arsalar, kamusal hizmetlere yönelik olarak kullanılabileceği gibi, ticari bir potansiyele de sahip olabilir. Ancak, bu arazilerin normalin altında değerle satılması veya belirli bir ihtiyaç doğrultusunda değerlendirilmemesi, kamunun uzun vadeli çıkarlarını zedeler. Bu bağlamda, belediyelerin elindeki arazilerde farklı imar projeleri geliştirerek, taleplere uygun ruhsatlandırma yapmaları, ihtiyaç ve taleplere göre değer katıp uygun bedellerle satışa sunmaları, kamunun yararını gözetmenin bir yolu olarak öne çıkar.
Arazilerin sadece satılması, bir nevi "un satmak" gibidir. Yani, potansiyel olarak daha değerli ve karlı hale getirilebilecek bu alanların üzerinde farklı projeler geliştirilmeden satılması, uzun vadede belediyenin kaynaklarını etkin bir şekilde kullanmamasına neden olabilir. Örneğin, bu arazilerde konut projeleri, yeşil alanlar, kültür ve sanat merkezleri gibi kamuya hizmet sunacak alanlar geliştirilerek değer katılabilir.
Bu noktada belediyelerin, sahip oldukları arazileri sadece kısa vadeli gelir getirici bir varlık olarak değil, aynı zamanda uzun vadeli kamusal hizmetleri destekleyecek bir potansiyel olarak görmeleri önemlidir. Bu strateji, belediyelerin sadece arazi satışı değil, aynı zamanda şehir planlaması ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sağlamalarını sağlar.
Sonuç olarak, belediyelerin arazi ve arsalarını değerlendirme sürecinde, sadece kısa vadeli ekonomik çıkarlar değil, aynı zamanda kamusal hizmetlere uzun vadeli katkı sağlama hedefi gözetilmelidir. Bu şekilde, belediyeler elindeki imkanları en etkin ve kamunun yararına şekilde kullanabilir. Un satmaktan ziyade, bu unu kullanarak farklı lezzetler yaratmak, kente uzun vadeli değer katmak demektir.
Ramazan SÜREKÇİOĞLU