Bütün hamtlar ve övgüler Allahu Teâlâ’ya mahsustur. Kâinat’ın zerresi adedince, Salât ve selam bütün insanlığın Efendisi, Hz. Muhammed (s.a.v.) ‘e âline ve ashabına olsun.
Değerli okurlarım! Evlenip aile yuvası kurmak Yüce dinimiz İslam’n emridir. Güzeller güzeli (s.a.v.) hadisi şeriflerinde, gücü yeten evlensin. Teşvikini de ümmetini kalabalık görmekten iftihar edeceğini bildirmiştir. Mevla Teala Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor.”Aranızdaki bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden iyi davranışları olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allahu Teala kendi lutfu ile onları zenginleştirir.”(Nur Suresi.32.) B u ayeti kerime İlahi bir emirdir. Kimsenin keyfi değildir. B u düzeni kuran, insanları erkek ve kadın olarak iki ayrı ve birbirini tamalayıcısı cins olarak yaratan, Kudretin emridir. Yaşı ne olursa olsun evlenmeye teşvik vardır. Bunda unutulacak bir durum da yoktur. Evlenmek emrinde yaş sınırı da yoktur.Allah Rasülü (s.a.v.) Hz.Zeynep (r.anha.) validemizle izdivaçta bulunduğu zaman, Hz.Zeynep (r.anha.)60 yaşındaydı. İnsana her yaşta hayatı paylaşacak, ilerleyen yaşlarında eş gereklidir. Bu fıtratın gereğidir. Mevla Teala, erkeğide kadını da buna muhtaç halde yaratmıştır. Yaşlılık sebebiyle evlenmeye razı olmayanlar, çocukları kendi ailelerine çekilince yapayalnız kalmıyormu? Bu yalnızlık içinde kiminle derleşecek? Kim ile sohbet edecek. Hayatın güçlüklerini nasıl omuzlayacak? Sitresini nasıl yenecek? Yalnız yaşayanlara sorun bakalım derdin nedir? Bir can yoldaşına, bir dert ortağına sahip olmak en güzel nimettir. Hem dini hayatın düzene girmesidir.”Kainat’ınEfendisi (s.a.v.) buyurdular..”Evlenen kimse dininin yarısını korumuş olur.Diğer yarısı için de Allahu Teala’ya karşı gelmekten sakınsın” “Allah için evlenip Allah için evlendiren Allahu Teala’nın dosluğunu kazanır” “Nikah benim ünnetimdir.Sünnetimden yüz çeviren benden değildir” (İhya-u Ulum.) Demekk ki evlenmek Mevla Teala’nın emri peygamberin kavlidir. Büyüklerimiz, Sahabe efendilerimiz, Allah dostları, hep nikâhı teşvik etmektedirler. Hz.Ebubekir (r.a.) “Evlenerek Allah’a itaat edin. Zenginlikten Allah’ın vadine böylece erişib.”(Mefatihul Gaybi.) Hz.Ömer (r.a.) “üçgün sonra öleceğimi bilsem, bekâr gitmektense evlenmeyi tercih ederim” Hz.Ali (r.a.) “Hz Fatıma (r.anha ) nın vefatından sonra çabucak evlenmiş. Allahu Teala’ya evlenmemiş olmaktan mülaki olmaya korktum demiştir.” Abdullah bin Abbas, (r.a.) kişinin ibadeti ancak evlenmekle kemal bulur. Abdullah bin Mesud (r.a.) Allahu Teala’nın huzuruna bekâr varmamak için ömrümden 10 gün kaldığını bilsem evlenmeyi tercih ederim. Hz.Muaz bin Cebel (r.a.) kendisinin de yakalandığı taun hastalığından iki hanımı birden ölünce, hasta, hasta beni evlendirin! Ben bekar olarak ölmeyi istemem. Güzeller güzeli (s.a.v.) ashapdan birine, evlendinmi? Diye sordular sahabide: Evlenmedim. Deyince kızıp şöyle buyurdular. O halde sen şeytanın kardeşlerindensin. Eğer hırıstıyan rahiplerinden isen onlara layıksın. Şayet bizdensen nikâh bizim sünnetimizdendir. (Ahmed b.H.Müsned.) evlenmeyi kolaylaştırıcı ve uyum sağlayıcı bir müesseseye ihtiyaç vardır. Kadını da erkeğinde mizaçlarını bilerek aracı olmak sevaplı bir davranıştır. Evlenecek çflerin biribirini iyi tanıması gereklidir. Baş göz edenler aracılık yapanlar, Allah (c.c.) rızasını gözetirlerse başarılı bir iş yapmış olurlar. Huzurlu bir yuva kurulmuşolur. Flortun dinimide yeri yoktur. Bu frenk âdeti, müslüman cemiyete zarar vermek için teşvik gören bir yasaktır. İslamda yeri olmayan batının dahi yasakladığı bu çirkin âdeti bir müslümanın hoş görmesi, hele hele tatbik etmesi düşünülemez. Namus ve iffet deneme tahtası değildir ki. Her ne kadar görücü usuliyle yapılan evlenmeler “gericilik” olarak kabul ediliyorsa da, flort usuli ile yapılan evlenmelerin de gençleri bir hayal kırıklığına uğrattığı bir gerçektir. Yapılan araştırmalarda bu gerçeği doğrulamaktdır. Çarşıda, pazarda, sokak başlarında, telefonda, internette, twtırda, fesbukta, birbirlerinin gülüşüne cilvesine, aldanarak aşık olup nice gençler vardır ki, evlilikleri üç beş ay sonra sona ermektedir. Evlenirken eş iyi seçilmelidir. Aynı duyguda, aynı ahlakta, olanların bir araya gelmeleri lazımdır. Yetişme tarzı, bölge, ırk, dil ve din gibi farklılıklarında etkisi göz önüne alınmalı. Evlilikten önce iyi araştırmalı, asaleti, ahlakı, huyu ve davranışlar hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Kâinat’ın efendisi (s.a.v.) buyurdular.”Şükreden kalbe, zikreden lisana, ahiret hususunda size yardımcı olacak saliha, inanmış bir kadına sahip olmaya çalışın” (Terğip ve Terhip.) İyi ve ahlaklı bir kadının varlığı insanı mutlu eder. Uyumlu eşlerin meydana getireceği yuva bu dünyanın cennetidir. Her türlü ahlaksızlığın nedeni bu. Teselliisz insanlar, yapayalnız hayat, toplumun dışına itilmek, kadınların başlıca problemi, Allahu Teala kulunu bilmezmi? “Yaratan yarattığını bilmez mi?” (Mülk suresi.14.) B u yüzden en etkili çare evliliğin yaygınlaştırılmasıdır. Dul kadın ve erkekleri evlendiğinde ayıplamaken büyük ayıptır. Çünkü evlenmeyi Allahu Teala emrediyor. Evlenen kadın hakkında hemen konuşulur. “Parayamı ihtiyacı vardı san ki”? Evinde otursaydı ya..Bu yaştan sonra koca derdimi çekilir? Birçok dullar bu töhmetler sebebebiyle evlenmekten çekiniyorlar. Eleştiride bulunanlar evleride oturup eşleriyle sohbet ederken dul ne yapsın. Birde onun açısından bakmalı. İnsanın sadece parayamı ihtiyacı olur.? Sevgiye aşka ihtiyacı yokmu? Bir tatlı dile bir hoş söze ihtiyacı olmazmı? Şöyle kendini dul farzet, sokağa çıksan söz olur. Topluma karışsan göz olur. Her sözünden bir mana çıkaarırlar. Adım atışından şüphelenirler. Yolculuğa çıkamazsın, seyahat edemezsin. Yanında erkeğin yok sahipsizsin. Şimdi mesele daha iyi anlaşıldı. O Halde. Nikâh altında bulunmak gerekir. Çünkü evlilik Allahu Teala’nın emri, Peygamberimizin tavsiyesidir. Mevla Teala hayırlı evlilikler, hayırlı eşler vatanını ve milletini seven hayırlı evlatlar bizlere nasip eylesin. Selam ve dua ile..