Günümüzün hastalığı gıybet etmek

Abone Ol

Bismillahirrahmanirrahim.

Bizleri Müslüman olarak yaratan, peygamber ve sahabe sevgisiyle donatan, Mevla Tealaya sonsuz hamd olsun. Âşıkların gözyaşları adedince, denizlerin damlaları adedinde, Salât ve selam Hz. Muhammed Mustafa  (s.a.v.) ‘e âline ve ashabına olsun.

Allahumme salli ala Muhammed’in ve ala ali Muhammed.

Değerli okurlarım! Gıybet: Toplumu yaralayan, birlik ve beraberliğimizi zedeleyen kötü huylardan birisidir.

Gıybet, bir kimsenin arkasından onun gıyabında hoşuna gitmeyeceği bilinen bir şeyini konuşmak, başkalarına aktarmaktır.

Bu davranış dinimizce şiddetle yasaklanıp, çirkin ve iğrenç bir iş olduğu açık bir şekilde ortaya konmuştur. Kur’an-ı Kerim’de bu gerçek şöyle ifade edilir:

Ey iman edenler! Zannın çoğundan sakının; çünkü bazı zanlar günahtır. Gizlilikleri araştırmayın, birbirinizin gıybetini yapmayın; herhangi biriniz ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Bak bundan tiksindiniz değil mi. (Hucurat suresi.12.)

Hepimizin gayesi kusursuz bir ibadetle yüce Allah’a yaklaşmaktır. Bu gayret içerisinde olanların; insanları birbirine düşüren, ibadetleri tesirsiz hale getirip, Müslümanlar nazarında da kötü örnek olmaya yol açan gıybetten şiddetle sakınmaları gerekir.

Bu fiili işleyen kimse, bir daha aynı hataya düşmemek için dikkatli ve temkinli olmalıdır.

Her insan hata eder. Ne olursa olsun, başkalarının işlemiş olduğu hata ve kusurlarını dedikodu masasına çıkarmağa ve sahibini çekiştirmeğe hakkımız yoktur.

Mümin kusur araştıran değil, kusur örtendir. Gıybetin ne kadar kötü bir huy olduğu hadis-i şerifte şu şekilde beyan edilmiştir:

 Ebû Hüreyre (r.a) anlatıyor: Resulullah (a.s) buyurdular ki: “Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz? “Allah ve Resulü daha iyi bilir!” dediler. Bunun üzerine: “Birinizin, kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmasıdır!” açıklamasını yaptı.(Müslim)

Orada bulunan bir adam: “Ya benim söylediğim onda varsa, Bu da mı gıybettir? ”dedi. Peygamberimiz (a.s): “Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun. Eğer söylediğin onda yoksa bir de bühtanda (iftirada) bulundun demektir.”  Gıybet, fert ve toplum hayatında derin yaralar açtığı için içtimai bir hastalıktır.

Bu hastalığın temelinde bilgisizlik ve cehalet yatmaktadır. Hiç kimse sebepsiz yere bir günahı işlemeye yönelmez.

Onu, o günahı işlemeye teşvik eden bir takım sebepler vardır.

Öfke ve kin, haset, gurur ve kibir, büyüklük duygusu, övünme arzusu, alay ve hakaret için ayıpları söylemek, halkı güldürmek için taklit yapmak, şakalaşmak, gülüp eğlenmek için başkalarının kusurlarını sıralamak da yine aynı şekilde gıybete sürükleyen sebeplerdendir ve bütün bunların temelinde de kendini beğenmek, büyüklenmek duygusu hâkimdir.

Allah Resulü şöyle buyurur: "Bir kimse yanında hakarete maruz kalan bir mümine gücü yettiği halde yardım etmezse, Allah o kimseyi kıyamet gününde insanların önünde rezil eder" (Tebarâni).

"Ey kalbiyle değil, sadece diliyle iman edenler topluluğu! Müslümanların gıybetini yapmayınız, ayıplarını araştırmayınız. Zira kim kardeşinin ayıp ve kusurlarını araştırırsa Allah do onun kusurlarını araştırır. Allah, kimin kusurunu araştırırsa onu evinin içinde bile olsa rezil ve rüsva eder (Ebû Dâvud, İbn Ebî Dünya).

Adamın birisi İmam-ı Azam-ın gıybetini yapmış imam Azam’da o adama hediyeler göndermiş demiş ki duyduğuma göre arkamda gıybetimi yapmış günahlarıma ortak olmuşsun bende sana hediyeler gönderdim lütfen kabul edin.

Günümüz toplumunda en yaygın günahlardan biri olan gıybetten uzak duralım.

Toplantılarımızda, iş ve arkadaş birlikteliklerinde gıybeti meşrulaştıracak, onu cazip hale getirecek söz ve davranışlardan şiddetle sakınalım.

Gıybetini ederek hakkını üzerimize geçirdiğimiz kimseler hayatta ise özür dileyip helalleşelim.

Eğer ölmüş iseler Yüce Allah’tan onların bağışlanması ve kendi günahlarımız için af dileyelim.

Zamanımızı boşa harcamayıp, ömrümüzü faydalı ve yararlı işlerle değerli kılalım, çünkü her nefes alışımız mazide kalmaktadır, kabre doğru bir yaklaşımdır.

Sevgili Peygamberimiz(a.)’in şu sözlerine kulak verelim: Zanna kapılmaktan sakınınız, zan en fazla asılsız olan haber ve bilgi türüdür.

Kulak kabartmayınız, gizlilikleri araştırmayınız, başkalarını kıskanmayınız, öfkenize kapılmayınız, birbirinize sırtınızı dönmeyiniz.

Ey Allahın kulları! Allah’ın emrettiği şekilde kardeşler olunuz.

Rabbim gıybetten dedikodudan bizleri muhafaza eylesin.

Hem deme! Bende herkes gibiyim, çünkü herkes sana kabir kapısına kadar arkadaşlık eder.

Allahumme salli ala Muhammed’in ve ala ali Muhammed.


 
{ "vars": { "account": "UA-35875877-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }