Bütün hamtlar ve övgüler Allahu Teâlâ’ya mahsustur. Âşıkların gözyaşları adedince, denizlerin damlaları adedinde, Salât ve selam Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) ‘e âline olsun.
Allahumme salli ala Muhammed’in ve ala ali Muhammed
Değerli okurlarım! Tasavvuf edebiyatımızda Fahri Kâinat Efendimiz (s.a.v.) sevgilidir.
Özellikle kırmızı gül denince akla Güzellerin en güzeli (s.a.v.) gelir. Rivayet odur ki, Mirac gecesi Sevgilinin mübarek vücudunda oluşan terler yeryüzüne düşünce kırmızı gülbitivermiştir. Gül, Efendimize (s.a.v.) muhabbetin sembolüdür.
Gül, Onun remzidir. Milletimiz, Sevgiliye olan sevgisini isimlerle de göstermiştir.
Bu Gül sevgisi, Gül can, Güler, Gül sever, Gül nur, Gül bahar, Gülizar, Gülseren, Gül cihan, Gülistan, Gülaydın, Gülde nur, ismi gül gibi Sevgililer sevgilisine muhabbetimizi ifade eden yüzlerce isim “Güllü” adı dilimize kazandırmıştır.
Bu anlayış Efendimiz (s.a.v.) zevcesi Hz. Aişe (r.anha.) adını Peygamberimizin (s.a.v.) sembolü ile birleştirmiş ve Ayşegül yapmıştır. Anadolu’nun bazı yörelerinde de “Gül’e” (s.a.v..) öncelik verirler.”Gülayşe” derler.
Gül, çok kıymetlidir. İnsanlık güle hasrettir. Çünkü gül açılınca bahar gelir. Dünya ve ahirete bahar getirecek olan gülde Hz. Muhammed (.s.a.v).dir.