بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
KOMŞULAR ÜÇ SINIFTIR
Bizleri yoktan var eden, sayısız nimetleriyle şereflendiren Rabbimize Kâinat’ın zerresi adedince hamt, yüz binlerce salât ve selam bütün insanların efendisi Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v.) e olsun.
Değerli okurlarım! Ailemizden sonra en yakın sosyal çevremizi komşularımız meydana getirir. Darlık zamanında yardımlaşma, normal zamanlarda ziyaretleşme, sır sayılabilen halleri gizleme birbirinin hâlinden etkilenme, hatta komşunun mülkünü satın almada öncelik hakkına sahip olma komşulukla ilgili bir dizi hak ve sorumlulukların kaynağım teşkil etmiştir.
Hz. Ali (r.a) çevrede "sesi işitilenlerin" komşu olduğu görüşündedir. Hz. Aişe (r.a) da her taraftan 40 evin komşu olduğunu ve bunların komşuluk hakkına sahip bulunduklarını bildirmiştir. Ayrıca, komşu tabiri, hiç bir ayırım yapılmadan, Müslüman-kâfir, âbid-fâsık, dost-düşman, yerli-misafir, iyi-kötü, yakın-uzak bütün komşuları içine alır.
Kâinat’ın efendisi (s.a.v.) "Cebrail (a.s) durmadan bana komşuya iyilik etmeyi tavsiye ederdi. Bu sıkı tavsiyeden, komşuyu komşuya mirasçı kılacağını zannettim" Bir Müslümanın başkalarına zarar vermemesi, herkese iyilik yapması en önemli ahlâkî görevlerindendir.
Rasûlüllah (s.a.s): "Müslüman, diğer müslümanların elinden ve dilinden emin oldukları kişidir" Sürekli karşılıklı ilişkiler sebebiyle komşu güven konusunda daha önceliklidir. Nitekim Allah elçisi başka bir hadiste bunu şöyle ifade buyurmuştur: "Şerrinden komşusunun güveninde olmadığı kimse gerçek mü'min olamaz" (Buhârî, Edeb,)
Mü'minin, kendi nâil olduğu nimetlere diğer mü'min komşularının da nâil olmasını, kendisi için istemediği şeyleri mü'min komşusu için de arzu etmemesi esastır” (Buhâri,) Bu prensipten hareket edilince komşu komşuyu rahatsız edemez. Burada, herkese uygulanabilen objektif bir ölçü sunulmuştur. Görüntü yaparak veya balkon, saçak yapılarla komşunun arsasına taşarak zarar veren veya “müzik sesini fazla açarak alttaki komşusunu rahatsız eden kimse”, aynı davranış kendisine yapılsa razı olmayacaksa, kalbine danışarak doğruyu bulabilecektir.
Allah Rasulü (s.a.v.) bu ölçüyü Vâbisa (r.a)'ya hitap ederek şöyle açıklamıştır: "Ey Vâbisa insanlar sana fetva verse bile bir de kalbine danış. Birr (iyi, güzel olan şey), yaptığın zaman kalbini rahatlatan, günah ise kalbini rahatsız eden şeydir" (Dârimi, Büyü'),
Komşusunun, kendisinde ne gibi hakları bulunduğunu soran bir sahabeye Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle cevap vermiştir:
1-Hastalanırsa ziyaretine gidersin
2- vefat ederse cenazesini kaldırırsın
3- Senden borç isterse borç verirsin
4- Darda kalırsa yardım edersin
5- Başına bir felâket gelirse teselli edersin
6- Evinin damını onunkinden yüksek tutma ki, onun rüzgârını kesmeyesin 7- Ya senin ne pişirdiğini bilmesin, ya da pişirdiğinden ona da ver" (Hayâtü's-Sahabe, 3)
KOMŞU HAKKI İLE İLGİLİ KISSA: Hz.Musa (a.s.) zamanında bir kişi komşusu tarafından rahatsız edilir. Artık dayanılmaz bir hal alınca rahatsız olan kişi gider durumu Hz.M usa (a.s.) arz eder. Rahatsız eden kişiden kurtulmak için Allahu Teâlâ’ya dua etsende beni bu kişiden kurtarsa. Hz Musa (a.s.) dua eder. Allahu Teâlâ vahiy gönderir
“Ya Musa o kulumun 100 sene ömrü var dünyada yiyeceği içeceği rızkı var kulum rızkını bitirmeden onun ruhunu almam buyurur” Hz. Musa (a.s.) bu durumu rahatsız edilen kişiye haber verir. Komşusu tarafından rahatsız edilen adam da derin bir teslimiyet içinde alır tesbihini eline “Hasbünellahu ve nimel vekil” (Allah (c.c.) ne güzel vekil ) diye sabaha kadar uymaz bu tesbihi çeker.
Sabah olunca dışarı çıkar. Kendisini rahatsız eden komşusunun kapısında bir hareketlilik ve kalabalık görür. Gider durumu öğrenir ki o adam ölmüş. Bu duruma hayret eden adam durumu Hz.M usa (a.s.) bildirir. Hz.Musa (a.s.) da bu işin hikmeti nedir diye Allahu Teâlâ’ya müracaat eder. Allahu Teâlâ şöyle buyurur.
“Ya Musa! Ben o kuluma 100 sene ömür vermiştim ancak o kulum derin bir teslimiyet içinde bana sığınarak beni vekil etti, sabaha Kadar uyumadı “Hasbünellahu ve nimel vekil dedi” beni vekil etti. Beni vekil ettiği için kulumun duasını kabul ettim. Dünyada rızkı olduğu halde onu aldım.
KOMŞULAR ÜÇ SINIFTIR: 1- komşumuz gayri Müslim ise bir hakkı vardır, oda komşuluk hakkı.
2- Müslüman komşumuzun da iki hakkı vardır Müslüman hakkı ve komşuluk hakkı.
3- Müslümanlık hakkı, komşuluk hakkı ve akrabalık hakkı vardır. (Bezzaz.)
Hafta sonlarında mahallemizde müzik sesini sonuna kadar açarak, bütün mahalleye yüksek perdeden gece yarısına kadar müzik dinletenlere ne demeli.?
Mevla Teâlâ iki şeyi af etmiyor. 1-kendisine şirk koşanları af etmiyor. 2-kul hakkını af etmiyor.
Rabbime emanet olunuz. Cumanız mübarek olsun.
-
-