KUR’AN-I KERİM’İN HAREKELENMESİ
Bütün hamtlar ve övgüler Allahu Teâlâ’ya mahsustur. Kâinatın zerresi adedince, Salât ve selam Âlemlerin Efendisi, Hz. Muhammed (s.a.v.) ‘e âline ve ashabına olsun.
Allahumme salli ala Muhammed’in ve ala ali Muhammed
Değerli okurlarım! Son vahiy dini olan İslâm'ın kutsal kitabı. Kur’an-ı kerim Allahu Teâlâ tarafından Hz. Muhammed (s.a.v.) Cebrail (a.s.) aracılığı ile Arapça olarak indirilen ilahi kitapların sonuncusudur.
Fatiha Suresi ile başlayıp Nâs Suresi ile sona eren kelâmıdır.
Kur’an-ı Kerim'in, Efendimiz (s.a.v.) in risale tinin başında ilk inen ayetleri şunlardır:
"Yaratan Rabbinin adıyla oku. O insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! Rabbin, kalemle öğreten, insana bilmediğini bildiren en büyük kerem sahibidir" (Alâk Suresi,1-5).
İlk inen ayetlerin inananları okumaya, öğrenmeye, yazmağa ve araştırmaya çağırması ilim için büyük teşvik mesajı taşır.
Kur'ân-ı Kerim’in son inen Ayeti Kerimesi de şudur: "Bu gün size dininizi ikmal ettim, üzerinize olan nimetimi tamamladım, din olarak sizin için İslâm'ı seçtim" (Mâide Suresi., 3).
Kur’an-ı Kerim, Güzellerin en güzeli (s.a.s)' in ahirete irtihalinden sonra, Yemâme savaşlarında 70’ kadar hafız (kurrâ) 'nın şehit düşmesi Müslümanları telâşa düşürmüştü.
Bunun üzerine, Hz. Ömer de (r.a) hafızların toplanması için Halife Hz. Ebu Bekir (r.a.) başvurarak konunun görüşülmesini istemişti.
Hz. Ömer (r.a.) in yardım ve gözetimi altında, elinde yazılı Kur'an-ı Kerim metni olan herkesin bu metinleri getirmesini ve getirirken de ellerindeki metinlerin bizzat Hz. Peygamber (s.a.v.) yazıldığına dair iki güvenilir şahit gösterilmesi istendi.
Halife, Hz. Ebu Bekir (r.a.) talimatı üzerine, Zeyd İbn Sâbit (r.a.) başkanlığında toplanan Abdullah b. Zübeyr, Sa'd b. Ebi Vakkas, Abdurrahman b. Haris b. Hişam'ın da (r.anhüm) bulunduğu büyük bir komisyon tarafından Kur'an-ı Kerim sahifeleri Mekke-i Mükerreme lehçesi esas alınarak bir araya getirildi.
Böylece bütün metinler toplanarak bir araya getirilmiş ve Kur'an-ı Kerim'in aslî nüshası yazılarak halife Hz. Ebu Bekir'e teslim edildi.
Zeyd b. Sabit’in (r.a.) çalışmalarıyla ortaya koyduğu bu aslî nüshaya "İmam Mushaf" adı verilmiştir.
Abdullah b. Mesut’un (r.a.) teklifiyle iki kapak arasında "İmam Mushaf" üzerinde yapılan danışma ve görüşmeler sonucunda bunun üzerinde her hangi bir noksanlık görülmemiş ve güvenirliği konusunda ittifak sağlanmıştır.
Böylece Kur'an-ı Kerim her hangi bir tahrifata uğramadan "Mushaf" haline getirilerek aynı Mushaf’tan çoğaltılan Mushafların ana kaynağını teşkil etmiştir. (M. H, İslam Peyg,3.)
Kur’an-ı Kerim Hz. Osman (r.a) halifelik zamanında bu nüshadan çoğaltılan Mushafların 7’ nüsha olduğu rivayet edilir. Bunlar “Medine-i Münevvere, Mekke-i Mükerreme, Şam, Kufe ve Basra’ya”gönderilmiştir.
Kur’an-ı Kerim’in özellikleri.
1-Kur’an-ı Kerim peygamberimiz (s.a.v.) vah yedilmiştir.
2-Tevatür yoluyla vah yedilmiştir.
3-Mushaf halinde yazılmıştır.
4-Kur’an’ı Kerim-in manası gibi lafzı da ilahidir.
Kur’an-ı Kerim’de 30 cüzdür. Bir cüz 10 yaprak, her cüz 20 sahifedir.
Sadece otuzuncu cüz 12 yaprak yani 24 sayfadır. Bir hizip de 5sahifedir. Her cüzde 3 hizip vardır. Toplam 90 hizip yapar.
Kur’an-ı Kerim 302 yaprak, 604 sahifedir.
Kur’an-ı Kerimde bir cüzün 10’ ar yaprak olarak ayrılması Abbasi halifelerinden “Me’munun” emriyle olmuştur.
Kur’n-ı Kerim Haccac. Zamanında 30’ cüze taksim olunmuştur.
Kur’an-ı Kerim “114” suredir. Kur’an-ı Kerim’in ayrıldığı 114bölümünden her birine Sure denir.
Bakara Suresi’nden Tevbe Suresi’ne kadar olan yedi Sure’ye es-Sübut-tıval (uzun sureler )
Fatiha’ya ve ayetleri yüzden az olan Sürelere mesani (orta) kısa surelere de mufassal ( yani fasıllara ayrılmış sureler ) denilmiştir.
Kur’an-ı Kerim’in Sure sayısına göre, yarısı. Vakıa Suresine kadar.إِذَا وَقَعَتْ الْوَاقِعَةُ. Kur’an-ı Kur’an-ı Kerim 6666 ayettir.
1000’ ayeti, müjde, 1000’ ayeti, vaid yani korkutucu, 1000’ ayeti emir, 1000’ ayeti nehiy, 1000’ ayeti misaller ve ibretler beyanında, 1000ayeti haberler ve kıssalar beyanındadır.
500’ ayeti helal ve haramı beyan eder. 100’ ayeti tesbih ve dua beyanındadır. 66 ayeti de nesih ve mensuh beyanındadır.
Kur’an-ı Kerim’de harflerin sayısı 2’milyon 25’ bin tanedir.
Kur’an-ı kerimde kelimelerin sayısı. 70’ yedibin 400’ elli tanedir.
Kur’an-ı kerimin ayet sayısına göre yarısı Şuara Suresininفَأَلْقَى مُوسَى عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ تَلْقَفُ مَا يَأْفِكُونَ . 45, inci ayeti kerimesidir.
Kur’an-ı Kerimin harf sayısına göre yarısı. Kehf Suresi’nin لَقَدْ جِئْتَ شَيْئًا نُكْرًا). 74, üncü ayeti kerimesidir.
Kur’an-ı Kerimin harekelendirmesini ilk defa Basralı tabiinden “Ebül Esved Eddüeli” hazretleri yapmıştır.
Kur’an-ı kerimin ilk defa noktalama işaretlerini (yani be, harfini, te’harfini, cim, harfini, kaf, harfinin şin harfinin noktalarını,,, bütün noktaları, ) koyan, Irak ve Horasan emiri olan Haccac İbni Yusuf’un emriyle ”Nasır İbni Asım Elleysi” denilen zat koymuştur.
Kur’an-ı Kerimde “şeddeyi” ( bir harfin iki defa okumasını sağlayan işaret) meddi, ( uzatılması gereken medleri, medd’in anlamı uzatmak, çekmek, demektir.) hemzeyi, ( “hemze” harekesi olan elife denir. Uzun elife de hemze denir, kısa elife de, “hemze” denir.
Geçiş alemetini, duruş alametini, ilk defa koyan “Halid İbni Ahmed Elferahidi” denilen zattır…
Kur’an-ı Kerim’de 14’ yerde tilavet secdesi vardır. Yedisi farz, dördü vacip, üçü de sünnettir. Bu secde ayetlerini okuduğumuzda veya dinlediğimizde hemen tilavet secdesi yapmamız lazım..
Kur’an-ı Kerim’de Secde Ayeti bulunan 14’ Sure şunlardır.
1-A’raf Suresi. (206-cı, ayet)
2-Rad Suresi. (15-cı, ayet)
3-Nahil Suresi. (48-ci, ayet)
4-İsra Suresi, (107-ci, ayet)
5-Meryem Suresi. (58-ci, ayet)
6-Hac Suresi. ( 18-ci, ayet)
7-Furkan Suresi. (60-cı, ayet)
8-Neml Suresi. (25-ci, ayet)
9-Secde Suresi. (15-ci, ayet)
10-Sad Suresi. (24-cü, ayet)
11-Fussilet Suresi. (37-ci, ayet)
12-Necm Suresi. (62-ci, ayet)
13-İnşikak Suresi. ( 21-ci, ayet)
14-Alak Suresi. (19-cu, ayeti kerimeler)
Kur'an-ı Kerîm, fert ve toplum yararı için gerekli özlü prensipler getirmiş, fert ve topluma zarar verebilecek şeyleri yasaklamıştır.
Kur’an’ı Kerim-in okunması, dinlenmesi, açıklanması, üzerinde düşünülmesi ve içindeki prensiplerin uygulanması birer ibadettir.
Sözünü, iş ve mesleğini ona göre düzenlemek manevî huzur ve mutluluk kaynağıdır. Ona tutunan en sağlam kulpa yapışmış, hidayet yolunu bulmuş olur.
Kur'an'ı Kerim-in iniş amacı, yalnız okunup sevap kazanılması ve saygı ile duvara asılmasından ibaret değildir.
Asıl amaç, anlamına eğilmek ve günlük hayatımızda gücümüz yettiği ölçüde onu uygulamaya ve toplum hayatına hâkim kılmaya çalışmaktır.
Rabbim Kur’an-ı Kerim’in nurlu yolundan ayırmasın.
Allahumme salli ala Muhammed’in ve ala ali Muhammed