Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
Hamtlar ve övgüler Allahu Teâlâ'ya mahsustur. Salat ve selam Hz.
Muhammed (sav) aline ve ashabına olsun.
Allahümme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed
Kıymetli okurlarım! Kutsal bir kitap ki: öğrenilmesi sevap,
içindekilerin hayata tatbik edilmesi ve okunması dahi ibadet olsun.
Sayılamayacak kadar çok ayrıcalıkları bünyesinde toplasın.
Böyle bir özellik kuranı Kerimden başka hangi kitaba nasip olmuştur?
o, indirildiğinden bugüne kadar, bir harfi bile değişmeden günümüze
kadar gelmiş ve kıyamete kadar da varlığını sürdürecek olan, Allahu
Teâlâ'nın kelamıdır.
Bitmez tükenmez bir ilim, hikmet ve saadet kaynağı olan Kuranı Kerimin
nuru ile alemlerin aydınlatan, ruhlara şifa veren ilahi bir kitaptır.
Öyle ise hayatın manasını anlamamız, iyi bir insan olmamız, değişen ve
gelişen dünyanın ağır şartlarını göğüsleyebilmemiz için, Kuranı Kerime
başvurmamız e ondan öğüt almamız gerekir.
Birçok ayeti kerimede Kuranı kerimin insanları doğruya yönelten bir
kitap olarak gönderildiğinden bahsedilmiştir.
Allahu Teala hazretleri bir ayeti kerimesinde şöyle buyururur.”Doğrusu
bu Kuran en doğru yola hidayet eden ve yararlı işler yapan Müminlere
büyük sevap olduğunu, ahirete inanmayanlara yakıcı azap
hazırladığımızı müjdeler” (İsra. 9)
Hidayet rehberimiz olan Kuranı Kerim, insan ve insan topluluklarını
inanç, ibadet, ahlak ve sosyal yönden maddi e manevi mutluluğa
ulaştıracak her şeyin anahtarını vermiştir.
Müslümanlar ne zaman Kuranı Kerime yönelmiş ve onu rehber edinmişse,
en ileri medeniyete sahip olmuştur. Güzeller güzeli (sav) bu gerçeği
şöyle dile getirmiştir. “Şüphesiz ki, Allah Kuranla amel edenleri
yükseltir, ona uymayanları düşürür ve geri bırakır” (Müslim) Öyle ise
Kuranı Kerime sımsıkı sarılalı, onu önder ve rehber edinmeliyiz.
Kuranı Kerim okumak Hz. Allah katında sevabı en büyük ibadetlerden
biridir. Kuranı Kerim Kerim okumanın mükafatını ne derece büyük
olduğunu gösteren şu hadisi şerif çok dikkat çekicidir. Fahri Kâinat
(sav) şöyle buyurdular. ” Kim Kura’nı Kerim’den bir harf okursa, onun
için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on
katıyla değerlendirilir” (Tirmizi.)
Yine Efendimiz (sav) Ebu zer (ra) şöyle buyurmuştur.” Ey Ebu zer,
sabahleyin evinden çıkıp Kuran’dan bir ayet öğrenmen, şenin için
100-rekât namaz kılmandan daha hayırlıdır” (İbni Mace)
Demek ki mümin mükafatını yalnız Allahu Teala’n bekleyerek ne kadar
çok Kuranı Kerim okur ve onlarla amel ederse o kadar çok sevap
kazanacaktır.
“Kuran okuyunuz. Çünkü Kuran kıyamet gününde kendisini okuyanlara
şefaatçi olarak gelecektir. (Müslim) Hadisi şerifine nail olabilmek
için Kuranı Kerimi çok okuyalım, Kuranı Kerim okuyan ve yaşayan
nesiller meydana getirebilmek için üzerimize düşen görevleri hakkıyla
ifa edelim.
Dünya ve ahiret hayatında mutlu olabilmenin yolunun Kuranı Kerim
okumak, onu yaşamak ve yaşatmak olduğunu unutmayalım. Rabbim Kuranı
Kerimin nurlu yolundan ayırmasın.Bu dünyadan ahirete göçerken imanla
kuranla gitmeyi nasip eylesin. Amin .
Her günün duası:
Eyy Nefis! Bir ezanla geldin bir selayla gidersin. Ölüm senin peşinde.
Ya sen neyin peşindesin. Ahiret yüzünü çevirmiş bize doğru geliyor.
Dünya ise sırtını bize dönmüş gidiyor. Unutmayalım! Bugün amel var
hesap yok, yarında hesap ar amel yok. Hz. Ömer bin Hattap (ra)
Hak Teala bana söz verdiki, ümmetimden benim ruhuma her gün 100-kere
salavati şerife getirmeye devam edinen kimseye, 1000-kere rahmet
ederim, cennette 1000-derce veririm, 1000-günahını silerim, 1000-altın
sadaka vermiş gibi, sevap veririm buyurdu.Hz. Muhammed Mustafa (sav)
Allahümme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed