Hamt Âlemlerin Rabbi olan Alla hu Teâlâ’ya mahsus, salat ve selam iki cihanın efendisi Hz. Muhammed (sav) aline ashabına kıyamete kadar onun yolunda gidenlere olsun
Allahümme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed
Değerli okurlarım! Kurban, lügat itibarîyle yakın olmak, yaklaşmak manasınadır. Şer-i şerîf ıstılâhında ise; Rab’ımızın rızâsına yakınlık kazanmak için, muayyen hayvanların kesilmesi ile îfâ olunan malî bir ibadettir.
Kurban kesmek, akıl sağlığı yerinde, buluğa ermiş (ergen olmuş), dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan her Müslümanın yerine getireceği malî bir ibadettir
(el-Hidâye,)
Temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 80.18 gr altın veya değerinde para ya da eşyaya sahip olan kişilerin kurban kesmesi gerekir.
Ayrıca kurban mükellefiyeti için aranan nisabın üzerinden, zekâtın aksine bir yıl geçmesi şart değildir.
Kurban, Alla hu Teâlâ’ya yakınlaşma için, ibadet niyeti ile hayvan
kesmektir. Kesilen kurbanın etinden, kanından ziyade, kesme işi
önemlidir. “Mal canın yongası olması” hesabıyla bu şükranın duygusunu sergileyebilmek, Allahu Teâlâ’nın rızası için O’nun adına malın iyisini kesebilmek.
Mevla’mız şöyle buyurur. “Onların (kurbanların) ne etleri ne de
kanları Allah'a ulaşır, sadece sizin takvanız, Allah'a olan derin
takvanız O’na ulaşır. Size olan hidayetine karşı Allah’ı büyük
tanımanız içindir ki, O’bunları böylece size ram etmiştir. (Habibim)
iyi hareket edenleri müjdele. (Hac suresi.22)
Kurbanda gaye ihlas imiş..Takva imiş.Hakka yakınlık ve ve rızasına ulaşma.. Kur’an-ı Kerimde, Kevser suresinin ikinci âyetinde “Rabbın için namaz kıl, kurban kes” buyurmaktadır..
Her ne kadar hitap peygamberimize (sav) isede ayetin işaretinde bütün müminlerde sorumludur.
Kurban kesmek Hanefi mezhebinde vacip, diğer mezheplere göre sünnet-i müekkededir. Kurbanın kesilme zamanı, bayramın birinci ikinci ve üçüncü günleridir. Fakat birinci günde kesilmesi daha faziletlidir.
Güzeller güzeli (sav) Kim gönül hoşluğu ile, Allahu Teâlâ’dan sevap umarak, kurban keserse, o kurban o kimse için, ateşten (koruyan) bir perde olur. Buyurmaktadırlar.
Hz Ali (r.a ) dan şöyle rivayet olunmuştur ki: “Bir kimse evinden
kurbanlık almak için çıksa, o kimsenin her adımı için on sevap
yazılır, on günahı silinir ve o kimseye o on derece verilir. Almak
için konuştuğu zaman o kimsenin sözleri tesbih olur. O kurbanın
parasını verdiğinde, her bir dirhem için 700 hasene yazılır. Kurban yatırılıp kesilince, kesildiği yerden yedi kat yere varıncaya kadar ne varsa hepsi o kimse için istiğfar ederler.”
Kanı aktığı zaman Rabbülâlemin her damlasından on melek halk eder. O melekler kıyamete kadar o kimse için istiğfar eder. Verdiği etin her lokması için Hak Teâlâ İsmail (as)’ın evlatlarından bir köle azad etmiş sevabını verir..
Fahri Kâinat (sav) buyuruyor ki, Ya Fatma kalk kurbanının başında bulun, onun yere düşen ilk damla kanı ile Alla hu Teâlâ günahlarını bağışlar. Hz. Fatma (ra) Ey sevgili babacığım, bu lütuf sadece peygamber ailesine mi mahsustur. Efendimiz (sav) hayır, bu lütuf, bizide bütün Müslümanları da içine alır.
Kurbanlar kıbleye karşı yatırılarak” Bismillah Allahu Ekber” diye
kesilir. Kurbanı, elinden geliyorsa sahibi kesmeli gelmiyorsa, uygun
gördüğü bir Müslümana kestirmeli ve kendisi de başında bulunmalı, Şu ayeti Kerimeyi de okumalıdır.
“Benim namazım, ibadetlerim, yaşamım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir ki, O’nun ortağı yoktur. (Enam 162.)
Kurban ibadeti, insanlık tarihi ile başlamış ve bütün ilahi dinlerde
uygulamada bazı farklılıklar olmakla birlikte varola gelmiştir.
Efendimiz (sav) Hicretin 2. yılından itibaren her sene kurban kesmiştir. (Buhari)
“Ayrıca vefatından sonra da kendisi için kurban kesmesini Hz. Ali’ye vasiyet etmiştir.” (Ebu Davud, Edahi)
Kulluk bilincinin kazanılmasına vesile olan kurban, bencillik ve
cimrilik duygularını ıslah eder, cömertlik duygusunun gelişmesine vesile olur.
Kurban, kardeşlik ve yardımlaşma ruhunu diriltir ve devam ettirir. Kişinin Rabbine yaklaşması, günahlarının bağışlanması gibi uhrevi faydalarının yanında, sosyal ve ekonomik birçok yararları vardır.
Nebiler serveri, “Kim imkânı olduğu halde kurban kesmezse, bizim mescidimize yaklaşmasın” (Müsned, Ahmed bin Hanbel,) buyurarak, gücü yettiği halde kurban kesmeyenleri ikaz etmiş ve kurban kesmeyi teşvik etmiştir.
Bir hadis-i şerifte de “Âdemoğlu, kurban bayramı gününde kurban kesmekten daha sevimli bir iş ile Allah’a yaklaşabilmiş değildir” buyurmuş ve kestiğimiz kurbanların kıyamet gününde kurtuluşumuza vesile olacağını bildirerek “Kurbanlarınızı gönül hoşluğuyla kesiniz” (Malik,Muvatta,) buyurmuştur.
Hz. Aişe validemiz anlatıyor: "Allah Resulü (sav) buyurdular ki: "Hiçbir kul, kurban günü, Allah (c.c) indinde kan akıtmaktan daha sevimli bir iş yapamaz. Kesilen hayvan, kıyamet günü boynuzlarıyla, kıllarıyla, tırnaklarıyla gelecektir. Hayvanın kanı yere düşmeden önce Allah indinde yüce bir mevkie ulaşır. Öyle ise, onu gönül hoşluğu ile ifa edin."
Bu bakımdan imkânımız varsa kurban kesmeyi ihmal etmeyelim. Dünyevi zevklerimiz için rahatça harcama yaparken, kurban ibadetine gelince cimrileşmek, birtakım bahanelere sığınmak doğru değildir.
Rabbimiz kestiğimiz kurbanlarımızı en güzel şekliyle kabul eylesin…
Bir hadisi şerif!
Mümin koku satan kimse gibidir. Yanında Otursan için açılır.
Onunla gezsen veya ortak iş yapsan faydasını görürsün.
Onun her işi faydalıdır.
Allahümme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed