Suların Efendisi Zemzem

Abone Ol
 بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
 
SULARIN EFENDİSİ ZEMZEM
 
Alla hu Teala’ya Kâinat’ın zerresi adedince hamt, yüz binlerce salât ve selam Kâinat’ın en güzeli Hazreti. Muhammed Mustafa (Sallallahü Aleyhi ve Selem)’ e olsun
 
   Zemzem: Kâbe-i Muazzama’nın doğusunda, bulunan kuyu ve bu kuyunun mubarek suyunun adı. Yeryüzünde suların efdalıdır. Bol bol içildiği gibi abdeste’de kullanılır. Ancak, istincada, necasetlerin temizlenmesinde kullanılması mekruh görülmüştür.
 
   İslam dinine göre suyu ayakta içmek mekruhtur, oturarak içmek sünnettir. Fakat İbni Abbas’tan nakledildiğine göre,  Hazreti. Muhammed (s.a.v.) Zemzem suyunu ayakta içmiştir.
 
    Tıbbi Nebevi yazarlarından İbni Kayyım diyor kiKendim ve başkalarının üzerinde Zemzem suyu ile şifa bulmayı tecrübe ettim. Beni hayrete düşüren tesirlerini gördüm. Çeşitli hastalıklara müptela oldum: şifasını Zemzem içerek Allah-ın izniyle buldum. Zemzem şifa niyetiyle içilirse: Mideyi temizler, Böbrekleri temizler, Bağırsakları temizler. Karaciğer için çok faydalıdır. Baş ağrısını giderir. Üzüntü ve kederleri izale eder. Gözlerdeki görme duyusunu kuvvetlendirir
 
   Zemzem suyu mübarekliğinin yanında birleşiminde de diğer sulardan farklı bir özelliğe sahip dir. Eriyici madeni tuz milyonda 1620 m, Klor grubu milyonda 234 m. gram, Kükürt gurubu milyonda 190 m. gram, Karbonat grubu milyonda 365 m. gram, Nitrat yok, Sülfat yok, Hafif tuzludur. Bundan dolayı da uzun müddet kokuşmadan bekler.
 
 Zemzem, Kâbe’i Muazzama’nın yakınında bulunmaktadır. Ancak bugün kuyunun ağzı, tavaf yerinin 156 cm altında bulunmaktadır. Makam-ı İbrahim-in arkasında durduktan sonra Kâbe’ye doğru yönelerek sol tarafa bakıldığında, orada üzerinde “Zemzem kuyusu “ yazılı yuvarlak bir taş görülecektir. Kuyunun ağzı, bu taşın tam altındadır. Ve tavaf yerinin sonunda ki basamaklarla kuyunun bulunduğu yere inilmektedir.
 
    Son yıllarda bu kuyu kapatılarak tavaf alanına katılmıştır. Zemzem kuyusu, kazılış şekli itibariyle 2 bölüm olarak ele alınabilir. 1-inci bölümün kuyu ağzından itibaren derinliği 12,80 metredir. Kuyunun 2 ci bölümü ise, dağın kayaları içine oyulmuş olup 17,20 metre uzunluğundadır.
 
     Bu duruma göre kuyunun tam derinliği, ağzından dibine kadar 30 metredir. Kuyunun genişliği ise 1,5 ile 2,5 metre arasında değişmektedir. Kuyunun içindeki suyun yüksekliği 4 metre civarındadır. Zemzem kuyusu, ağızdan 13 metre derinlikte, dipten ise 17 metre yükseklikte bulunan 3 ana kaynak tarafından beslenmektedir.
 
     Bunlardan 1-incisi Hacer-ül Esvet’in 2- cisi Ebi Kubeys ve sefa tepesi’nin, 3- cüsü ise Merve Tepesi ‘nin hizasında bulunan bir kuyuya akmaktadır. (Ez,A,Mekke, c.2 )
 
    İşte bu kuyunun 3-üncü ve daha önceki asırlardaki sınırlarıdır. Mühendis Yahya Köşk’ün beyanına göre, 1400, senesi itibariyle kuyunun yeni durumu şöyledir.Kâbe’nin batı rüknü hizasında bulunan ve tam Hacer-ül Esvet-in karşısına denk düşen ana kaynağın ağzı, 45 santim uzunlukta ve 30 santim yüksekliktedir.
 
      Zemzem suyunun büyük bölümü bu ana kaynaktan beslenmektedir. Kuyuyu besleyen 2- ci kaynak,70, santimetre genişliğinde ezan okunan hoparlör hizasına düşmektedir.
 
      Ayrıca kuyu duvarlarını oluşturan örülmüş taşların arasından da akan küçük kaynaklar görülmektedir. Bunların 5, tanesi, araları 1, metre kadar olan 2, temel kaynağın arasında yer almakta ve bandan başka 12, kadar küçük kaynak, 1-inci ana kaynağa yakın olmak üzere, Safa ve Ebi Kubeys Tepesi yönünden akmaktadır.
 
     Bu kaynakların hepsi, kuyunun ağzından itibaren 13, metre aşağıdan çıkıp kuyuyu beslemektedir. İsmail ve Annesine ihsan edilen Zemzem’in toprak üstünde akan bir su iken, bugün 30, metre derinliğindeki bir kuyuya dönüşmüş olması, aradan geçen uzun asırlar içinde suyun çekilmesi ve ona ulaşmak için kuyunun derinleşmesiyle izah edilmektedir.
 
     Cenab-ı Hak, Cürhümlüler zamanında çekilmeye başlayan ve yine onlar tarafından taş ve kumlarla örtülen Zemzem’in yeryüzüne tekrar çıkmasını murat ettiğinde, onu belirli bir derinlikte çıkarmış ve sonunda Abdulmuttalib’in eliyle kazılarak kuyu haline getirilmiştir.(E, S, Paşa, Mirat-i Mekke, c. 1)  Selam ve dua ile

{ "vars": { "account": "UA-35875877-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }