‘’Mutluluk zamanı unutmaktır’’ der Çetin Altan. Peki nedir zamanı unutmak ?
Sadece o anın güzelliğine önceyi ve sonrayı düşünmeden ana odaklanmaktır.
Aşkın ilk halleri böyledir; tek odaklandığın,karşındaki kişinin senin kalbinin atışını hızlandırması, seni heyecanlandırmasıdır, mutluluktur..
Sanat yapmak da böyledir; sana ait olan içindeki yaşanmışlıklardan oluşan hayat görüşünü dışa vurmuşsundur ve bu sana zamanı unutturur,yaratıcılığını ortaya koymuş ve iz bırakmışsındır, mutluluktur..
Hedeflerine ulaşmakta böyledir; zorlukları aşıp hedeflerine ulaştığın anlarda da zaman yok olur ve o zirvenin muazzam havasında kalmak istersin, mutluluktur..
Ama sonra bir şeyler olur korku ve kaygılar devreye girer;
Senin kalbini hızla çarptıran kişiyi kaybetmekten korkarsın ya da anlaşamamaktan devam ettirememe kaygısıyla zaman akmaya başlar, önce ve sonra arasında gider gelir andan uzaklaşırsın ve bakarsın ki mutsuz olmuşsun..
Sanat icra eden mutlu sanatçı da bir anda bir daha ki eserinin yeterince güzel olup olmayacağı kaygısına düşüverir ve yine önce ve sonra devreye girmiş ve an kaybolmuştur anla birlikte mutlulukta kaybolur..
Zorlukları aşıp hedefine ulaşan kişi o hedefe ulaştığı yolculuk serüvenini daha çok sevmiştir aslında ve kendine yeni hedefler koymaya başlar ve yine önce ve sonra devreye girmiş ve an kaybolmuştur anla birlikte mutlulukta kaybolur..
Evet daima mutlu kalmak mümkün değildir belki ancak zamanı unutmak ; korku ve kaygılardan sıyrılarak elimizdeki hayatı keyifli ve neşeli yaşamak elbette mümkündür.
İçimizdeki coşkuyu paylaşmaktan çekinmeden bırakalım zamanı ve içinden geçip gidelim.
Öncenin izleri, sonranın bilinmezliği ile zihnimizi yormadan bugünün huzurunu yaşayalım..
Keyifli haftalar..