İnsan dediğin varlık sürekli iyileştirme ve gelişim içinde olmak için programlanmıştır. Peki bu durum İnsanlık için birleştirilmiş bir şifre oluşturabiliyormu dersiniz? Zor bir denklem gibi görünsede ortaklaştırılmış bir çok bilgi gelişimi kendi içinde bir yararı olduğu gibi toplumsal katkılarıda beraberinde hızla sürüklemektedir. Bilinen en eski tarih insanlarının yaşantılarındaki kesitlere baktığımızda ulaşım ve temel ihtiyaçlarını karşılayacak bir çok materyal geliştirdiklerini görüyoruz , bu güne kadar devam eden bu gelişim sürecinin sürekli amacı insan hayatını kolaylaştırmak olduğu için gelinen noktanın sorgulanmasıda bir o kadar zorlaşmaktadır.
 
 Zamanımızda bir dokunuşta iletişimin sınırsızlığını yaşayan insanoğlu bir yandanda derin bir yanlızlığa doğru yol almaktadır. Kişisel amaçları karşılayacak tekno ürünler o kadar hızlı yenilenmekteki, aynı hızda motive tüketici olmak mümkün görünmesede insanoğlu sürekli hızını arttırmak zorunda kalıyor , bu durum nereye kadar ve nasıl bir noktaya taşıyacak bilinmez fakat bilinen bir durum varki materyalist kişilik bir virüs gibi insanoğlunu sarmakta.
 
Her şeyden nasip almak her nesneyi kullanmak istiyoruz, yeni model ne varsa elde etmek için hayatımızı zorlaştıracak ne varsa yapıyoruz, ihtiyaçlarımızı belirleyen faktörler ile amaçlarımızı karşılaştırmaktan gittikçe uzaklaşır olduk. Örneklemek gerekirse ; ‘’bir üst modeli çıkmış, on beş taksit yapıyorlar , al üç ay sonra öde, hijyenik , mikrobiyotik , faturaya endexli vs.‘’ şeklinde tezgahlanan fason fikirler karşısında tüketim kölesi olarak en az üç yıl önden para harcayan insanlar olduk. Bu psikolojik durum maddi çöküntü ile beraberinde önce aileden sonra toplumdan ayrıştıran sınıflandırmayı sağlıyor , birde statü meselesi varki tüketici canavarının beslenme kaynağı J kullandığı tekno ürün kişinin toplumdaki sınıfsal durumuna önemli bir faktör olmaktadır.
 
Toplum bilimcilerin son yıllarda Metropollerde yapıtığı araştırmalarda ; metropollerde doğmuş ve büyümüş insanların toplum yapılarının güçlü fakat paylaşımcı yanının zayıf olduğu görülmekte,  ayrıca endişeleri , korkuları ve senoratif (Hayal) kaoslarının yoğun olmasında ayrı bir durumdur. Bu durum zaten evlerde çelik kapılardan , alarm sistemlerinden , özel güvenlik gibi uygulamalardan belirgindir. , yani insanoğlu tekno hayatı sevdi sevmesinede ! bir yandanda akıntıya kapılmış tahta parçası gibi yapayanlız tek başına akıp gider hale geldi. Her evde artık her imkan mevcut ; Televizton , Telefon , Bilgisayar , Cep Telefonu vs. Ne ararsan var bütün gençlerin elinde telefon , mesaj modunda yada bilgisayar başında , kuşlar , çiçekler cıvıl cıvıl kırlar kimin umrunda, yaşasın tekno hayat L . PC de saatlerce oyun oynamak varken Kişisel gelişime , kitap okumaya , bilimsel çalışmalara ne gerek var L. Nasıl olsa birileri çalışıp ürünleri üretiyor neden uğraşalım , satın alalım gitsin. Ülkemizde yerli ürün üretim oranı % 7 olamsından belli değilmi.
 
Evet değerli arkadaşlar, fazla söze ne gerek ; Umarım tekno bir hayatınız ve aynı paralellikte organik bir yaşamınız olur.
 
Saygılarımla
08-11-2012
Zafer Çakmak