Bütün hamdlar ve övgüler Allahu Teâlâ’ya mahsustur., Hz. Muhammed (sav) ‘e âline ve ashabına olsun.

“Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed”

Değerli okurlarım! İslam dininde Allahu Teala’ya imandan sonra ilk
farz kılınan ibadet namazdır, İslam'ın beş temeli nden birisidir.

Namaz, Kur'an-ı Kerim’de doksandan fazla ayette zikredilir. Hicretten
bir buçuk yıl kadar önce Miraç (İsrâ) gecesinde farz kılınmıştır.

Kainatın efendisi (sav) İsra gecesi namaz 50 vakit olarak farz
kılındı. Sonra azaltıldı ve beş vakite düşürüldü. Sonra şöyle
seslenildi. Ey Muhammed şüphesiz bizim nezdimizde söz bir
değişikliğe uğramaz. Senin için bu beş vakit namaz, 50 vakit namazın
karşılığıdır” (Buhari Salât,)

Yüce Rabbimiz Kuranı Kerimde şöyle buyurur.” Kim bir iyilik yaparsa,
ona bunun on katı ecir vardır” Enam,160)

 Beş vakit namaz farz kılınmadan önce, Efendimiz (sav) in ibadet şekli
Allahu Teâlâ’nın yaratıklarını düşünmek ve onun yüceliğini tefekkür
etmek şekline idi. Sabah ve akşam ikişer rekât namaz kıldığı da
nakledilir. Daha önceki ümmetlerinde namaz ibadeti vardır.

Namaz gözümün nuru, müminin miracıdır.” Hz. Ahmet (sav)

 “Namaz, dinin direği, her hayrın anahtarıdır.” ( Teber ani.)

Namaz Allah (c.c.) yalvarıştır. Namaz, kulun Rabbi sine yaklaşmasıdır.
Namaz, bir Müslümanın günde beş defa yaratanının büyüklüğünü idrak
etmesidir.

Cenabı hak Kur’an-ı Kerim’de,” Muhakkak müminler felah bulmuştur. O
müminler ki, namazlarında huşu sahibidirler. (El Mümin,,1-2)  Sad bin
Muaz (r.a.) diyor ki, “hiçbir namaz kılmadım ki, o anda dünya işinden
bir şey aklımdan geçti ise, hemen ondan vazgeçip, o namazı yeniden
kıldım”.

Dindar olmanın ve dinde olgunlaşmanın en açık ölçüsüde yine namazdır.
Namaz kılmadan, dindar olmak ve dinde olgunlaşmak mümkün değildir.
Namaz, baki olan Mevla Teâlâ ile fani olan insan arasında ilahi bir
bağdır. Müslüman için, bu bağı koparmak kadar korkunç bir tehlike
düşünülemez.

İkinci vahiy ile Müddessir Suresi’nin ilk ayetlerinin indirilmesinden
sonra Mekke-i Mükerreme’nin üst tarafında bir vadide Hz. Cebrail (as)
gelip Allah Resulü (sav) gösterip öğretmek için abdest almış, peşinden
Hz. Cebrail (as) gördüğü şekilde abdest almış, arkasında Peygamberimiz
(sav) namaz kıldırarak öğretmiştir. Eve dönünce abdest almayı ve namaz
kılmayı hanımı Hz. Hatice annemize öğretmiş, o da abdest almış ve
ikisi de birlikte namaz kılmışlar. (.İbn-i Hişam)

Bütün Namazlara dört şey ile girilir.

Farz! Yapılması dinimizde açık delilerle emredilen ibadetler. Yüce
Rabbimizin emridir... Namaz, oruç, hac, zekât gibi.

Vacip! Allahu Teâlâ'nın emridir. Kurban kesmek ramazanda fıtır
sadakası vermek vitir vacip namaz gibi.

Sünnet! Efendimiz (sav) yaptığı ve tavsiye ettiği İşler. Namazlardaki
sünnetler, yiyip içmeleri oturup kliması, edep muameleleri sünnetidir.

Namaza başlarken Iftitah tekbiri farz. Allah lafzı farz. Ekber lafzı
vacip. El bağlamak subhaneke duasını okumak, euzü ve besmele okumak
sünnet, Fatiha'yı okumak vacip, kuranı kerimden ayetler okumak farz.

 Rükûa eğilmek Farzdır. Rükû’ da üç defa “Suphanallah” diyecek kadar
beklemek Vacip, Üç defa “Suphanallah” diye söylemek Sünnet, Üçten
fazla beş yedi dokuz diye fazla söylememiz Müstahapdır.

Rükûdan doğrulmak ayakta bir suphanallah diyecek kadar beklemek buna
tadili erkan denir vaciptir. Secdede alnını yere koymak farz, burnunu
yere koymak vacip, iki secdeyi peş peşe yapmak vacip,

İkinci oturuş farz, ette hiyyatüyü okumak vacip, rabbeenağfirli-
rabbena Atina dualarını okumak sünnet. Selam lafzı vacip, sağa sola
bakmak sünnet iyice bakıp burnunun ucundan omuz başını görmek
müstehep.

Dört rekatlı sünnetlerin her rekatında Fatiha'dan sonra zammi sure
okunur. Üç ve dört rekatlı farzların ilk iki rekatında Fatiha'dan
sonra zammi sure okunur üçüncü ve dördüncü rekatlarda yalnız fatiha
okunur.

Beş vakit namaz cenaze namazı ve Cuma namazı kılmak farz. Vitir ve
bayram namazları. Teheccüh Namazı, İşrak Namazı, Kuşluk Namazı,
Evvabin Namazı, Tehiyyatül Mescid Namazı, kabir nur namazı ve Tesbih
Namazları nafile namazlardır.

 Namaz, kulun Allah’a yaklaşmasıdır. ”Kulun Allah’a en yakın olduğu
an, secde halidir”( Müslim )

Efendimiz (sav) hadisi şerifinde, Kulun, kıyamet gününde, hesaba ilk
önce sorulacak olan ameli namazdır. Eğer namazı dürüst çıkarsa, felah
bulmuş ve kazanmıştır. Eğer, namazı düzgün çıkmazsa kaybetmiştir. Farz
namazları eksik çıktığında Allahu Teâlâ bakınız, kulumun nafile namazı
varmıdır? Der. Farz namazından eksik olanlar, nafile namazlarla
tamamlanır. Diğer amelleri bu şekilde muhasebe edilir.” (Tirmizi)

Namaz her bakımdan insanın temizlenmesine vesiledir. Çünkü namaz
kılacak kişinin bedeni, elbisesi ve namaz kılacağı yer tertemiz
olacaktır.

Namaz kılmak demek, kulun Allah (c.c.) huzuruna çıkması ve O’na dua ve
niyazda bulunması demektir. Namaz, insanın kalbini aydınlatır ve
yüksek duygularla duygulandırır. Aynı zamanda her çeşit kötülüklerden
alı koyar.

Konumuzla ilgili Kur’an-ı Kerim’de Yüce Rabbimiz şöyle buyurur.  “Sana
vahyolunan kitabı oku, namazı dosdoğru kıl. Gerçekten namaz
hayasızlıktan ve fenalıktan alı kor” (Ankebut , 45) buyrulmuştur.

İki namaz arasında kirlenen ruhlar, ancak namaz ile tertemiz olur.
Gönüller, ancak Allah (c.c.) anmakla sükûn bulur. Namazın, yirmi dört
saatte ve değişik vakitlerde kılınması, bu vakitlerde işlenen
günahlara kefaret olması içindir.

Âlemlerin efendisi (sav) ” Herhangi birinizin kapısı önünde bir nehir
bulunup ta o nehirde günde beş defa yıkansa, kendinde kirden hiçbir
şey kalırmı? Oradakiler: Hiçbir şey kalmaz diye cevap verdiler. Bunun
üzerine efendimiz (sav) işte beş vakit namaz da buna benzer. Allahu
Teâlâ namaz sayesinde günahları siler buyurdu.” (.Buhari,)

Namaz insanın gafletten uyanmasını, yaşayışına düzen vermesini,
geleceğinin muhasebesinin yapmasını ve içtimai terbiyesinin
olgunlaşmasını sağlar. Namaz, insanın sabır ve metanetini artır. Namaz
insanı huzura kavuşturur ve kalbin kararmasını önler. Namaz, fakir ile
zengini, amir ile memuru her seviyede ki insanı bir araya getirir.

 Güzeller güzeli (sav)’e en faziletli amel hangisidir diye sorulunca?
“vaktinde kılınan namaz” buyurdular. Yine buyurdular ki, “Allahu Teâlâ
kullarına şahadet kelimesinden sonra namazdan daha sevgili bir ibadet
farz kılmamıştır.”

Eğer namazdan daha sevgili, bir ibadet olsaydı, onu meleklere
yaptırırdı. Hâlbuki melekler daima namazdadır Bir kısmı, rükû 'da bir
kısmı secdede, bir kısmı ayakta ve bir kısmıda oturmaktadır.

Namaz, müminin kalbinde parlayan bir nurdur. Bu nur sayesinde mümin
gaflette uyanarak hidayete ulaşır. Namazın şartlarına uygun doğru ve
dürüst olarak ihlâs ve samimiyet kılınan namaz, kulun günahlarının
bağışlanmasına sebep olur. Bir hadisi şerifte sevgililer sevilisi
şöyle buyurur.

“Allahu Teâlâ’nın farz kıldığı beş vakit namazı herkim, abdestini
güzel alır, rükü ve huşu unu güzel tamamlayarak onları vaktinde
kılarsa, Yüce Rabbimiz  o kimseyi bağışlayacağına söz verir. Böyle
yapmayınca, Allah (c.c.) vadi yoktur. İsterse af eder isterse azap
eder.” ( Sünen-i Ebi Davud,)

Namazı geciktirerek kılan bir Müslüman, rüyasında kıyamet kopar mahşer
kurulur, hesaplar görülür!

Sıra kendisine gelir terazi kurulur. Bu adamın günahları ağır gelir.
Cehennem görevlileri bu adamı cehenneme doğru sürüklemeye başlarlar,
adam yapmayın etmeyin ben dünyada namazımı kılıyordum desede
dinletemez.

Tam cehenneme atacakları yerde karşılarına nurani birisi çıkar ve
durun atmayın der.

Bu adam namazını kılıyordu adam sen kimsin der görevli, nurani zat
derki sen dünyada namazlarını savsaklayarak kılıyordun bende onun için
seni savsakladım geç kaldım der ve adamı cehennemden kurtarır.

Hadisi Şerif!

Her Kim Efendimiz (sav) salatı selam getirirse, Hz. Cebrail (as) Ya
Rasülelleh o’insana-1000-Melek aynı duayı yapar”

Allahümme salli seyyidina ala Muhammed’in ve ala ali seyyidina Muhammed”