سْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

Bütün hamtlar ve övgüler Allahu Teâlâ’ya mahsustur. Kâinat’ın zerresi adedince, salât ve selam bütün insanlığın Efendisi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) âline ashabına olsun..

Değerli okurlarım!  HAC: Kelime olarak yönelmek kastetmek’bir kimseyi veya bir yeri çokça ziyaret etmek’anlamlarına gelir. Tarih boyunca insanın kafasını kurcalayan bazı sorulara cevap bulma yeridir.

Hac. Dinimizin beş esasından biridir. Hicretin dokuzuncu yılında farz kılınmıştır. Farziyeti, Kitap sünnet ve icma ile sabittir. Hac, Alla hu Teâlâ’nın Al-i İmran Suresi’nin 96. Ayetiyle Müslümanlara farz kıldığı, hem bedeni ve hem de mali bir ibadettir. Allah (c.c.) şöyle buyuruyor.

إِنَّ أَوَّلَ بَيْتٍ وُضِعَ لِلنَّاسِ لَلَّذِي بِبَكَّةَ مُبَارَكًا وَهُدًى لِلْعَالَمِينَ

“Şüphesiz (yeryüzünde) insanlar için kurulan ilk ma’bed Mekke’deki çok mübarek ve âlemler için hidayet (kaynağı) olan Kâbe’dir.”

فِيهِ آيَاتٌ بَيِّنَاتٌ مَقَامُ إِبْرَاهِيمَ وَمَنْ دَخَلَهُ كَانَ آمِنًا وَلِلَّهِ عَلَى النَّاسِ حِجُّ الْبَيْتِ مَنْ اسْتَطَاعَ إِلَيْهِ سَبِيلًا وَمَنْ كَفَرَ فَإِنَّ اللَّهَ غَنِيٌّ عَنْ الْعَالَمِينَ

Orada apaçık nişaneler,(ayrıca) İbrahim’in makamı vardır Oraya giren emniyette olur. Yol bakımından gidebilenlerin o evi haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse bilmelidir ki, Allah bütün âlemlerden müstağnidir.” (Ali İmran suresi.97)

 

Belirli şartları taşıyan Müslümanlara ömründe bir defa haccetmek farz’ı ayındır. Bir gün Allah-u telalanın kutsal yarattığı Mekke-i Mükerreme’ye gidip, Beytullah’ı tavaf etmek onu doya doya seyretmek, , Medine-i Münevvere’de Güzeller güzelini (s.a.v.) ziyaret etmek, Cennet bahçesi Ravzada namaz kılmak, her müminin gönlünde yatan bir arzudur.

Hac: Ruhen ve bedenen O,na yöneliş Yüce Allah’ın misafirleri olma, duaları makbul hac yolcuları arasına katılmadır. Manevi ziyafet sofrasında sonsuz ikramlarla mücehhez olma şerefine nail olmaktır.

 Bu yolculuk dualar ve yakarışlarla yüklüdür. Oralarda kulluğun özü dua; hal diliyle bilinçli sözlerle ifade edilir. Her ne istenirse ondan istenir. Rahmete açılan eller boş dönmez. Hikmetine ve kulun maslahatına uygun olarak yakarışlara cevap verilir. Gerçekten hac ibadeti, manevi yönden çok heyecanlı bir ibadettir.  Bu ibadetin icra edildiği günler, en bereketli ve kıymetli zaman dilimi olarak hayatımıza yansıyacaktır.

 Takdir edileceği üzere hac; Sadece bedenimizin seyahati değil aynı zamanda ruhumuzun, gönlümüzün, duygu ve düşüncelerimiz in’de seyahatidir.

Hac. İbadetinin bünyesinde; iman, sabır, azim, irade, tavaf, namaz, gözyaşı, tefekkür, istişare, say, vakfe, sadaka, kurban, dua, tanışma, kardeşlik, gibi” insanın maddi ve manevi varlığını olgunlaştıran birçok değerler bulunmaktadır.

 Mekke-i Mükerreme, Arafat, Müzdelife, Mina ve Medine-de bir insan seli oluşmaktadır. Bütün Resül, Nebi, Veli, ruhlarının arefe günü hazır bulunduğu; ismini bu kelimeden alan ve hac ibadetine basamak olan, bütün hüccacın ırk, renk, soy, beyaz, siyah, küçük, büyük, zengin fakir, amir, memur, makam, mevki, farkı olmaksızın herkesin bembeyaz giysilerle mahşeri hatırlatan, bu güzide mümin topluluğun bir amacı var.

Hac. Mahşer meydanından bir görüntü, ilk insan ve ilk peygamberin, ilahi af için yalvardığı ve rahmete kavuştuğu ve dualarının, kabul edildiği yalvarabilene kurtuluşun müjdelendiği,  muradına da erdiği yer. Hazreti Allah (c.c.) Bir kutsi hadiste, şöyle buyurur. ”Rahmetim Gazabımı aştı” diyen Allah (c.c.) gözle görülür, elle tutulur şekilde ”işte sana rahmet zemini” diye gösterdiği yerdir. İlgili ayeti kerimede Mevla Teâlâ şöyle buyuruyor.

 وَأَتِمُّوا الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ لِلَّهِ فَإِنْ أُحْصِرْتُمْ فَمَا اسْتَيْسَرَ مِنْ الْهَدْيِ وَلَا تَحْلِقُوا رُءُوسَكُمْ حَتَّى يَبْلُغَ الْهَدْيُ مَحِلَّهُ فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَرِيضًا أَوْ بِهِ أَذًى مِنْ رَأْسِهِ فَفِدْيَةٌ مِنْ صِيَامٍ أَوْ صَدَقَةٍ أَوْ نُسُكٍ فَإِذَا أَمِنتُمْ فَمَنْ تَمَتَّعَ بِالْعُمْرَةِ إِلَى الْحَجِّ فَمَا اسْتَيْسَرَ مِنْ الْهَدْيِ فَمَنْ لَمْ يَجِدْ فَصِيَامُ ثَلَاثَةِ أَيَّامٍ فِي الْحَجِّ وَسَبْعَةٍ إِذَا رَجَعْتُمْ تِلْكَ عَشَرَةٌ كَامِلَةٌ ذَلِكَ لِمَنْ لَمْ يَكُنْ أَهْلُهُ حَاضِرِي الْمَسْجِدِ الْحَرَامِوَاتَّقُوا اللَّهَ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ(

“Hac ve Umreyi Allah için tamamlayın. Eğer (elde olmayan bir sebeple) bunlardan alı konulursanız, kolayınıza gelen kurbanı gönderin. Kurban yerine varıncaya kadar, başlarınızı tıraş etmeyin. Sizden her kim hasta olursa yahut başından gelen bir rahatsızlığı varsa, oruç veya sadaka veya kurban olmak üzere fidye vermesi gerekir. Emin olduğunuz vakit kim Hac günlerine kadar Umre ile faydalanmak isterse, kolayına gelen bir kurban kesmek gerekir. Kurban kesemeyen kimse hac günlerinde üç memleketine döndüğü zaman yedi olmak üzere oruç tutar ki hepsi tam on gündür. Bu söylenenler, ailesi Mescid-i Haram civarında oturmayanlar içindir. Allah’tan korkun. Bilinki Allah’ın vereceği ceza ağırdır.”( (Bakara Suresi.196  

 “Kim Allah (c.c.) için hacceder, bu esnada kötü işlerden ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsa,-kul hakları müstesna- annesinin onu doğurduğu gün gibi Hacdan Döner”.

 Cenabı Hakkın, Arefe gününden daha çok kullarını Cehennem’den Azad ettiği hiçbir gün yoktur. Saçları başları, dağılmış: toza toprağa bölenmiş halde Arafat’ta toplanıp “Lebbeyk.” Diye çağrışan kullarına rahmetini indirir. Sonra onları meleklerine göstererek, Bunlar ne istiyorlar? Diye Meleklere karşı onlarla övünür” (Müslim) 

 Hacceden kimsenin, evinden çıkıp haccettikten sonra evine dönünceye kadar duası kabul olunur ve reddolunmaz diye eser varit olmuştur.

“Kim Allah (c.c.) için hacceder, bu esnada kötü işlerden ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsa,-kul hakları müstesna- annesinin onu doğurduğu gün gibi döner. Cenabı Hakkın, Arefe gününden daha çok kullarını Cehennem’den Azad ettiği hiçbir gün yoktur. Saçları başları, dağılmış: toza toprağa bölenmiş halde Arafat’ta toplanıp Lebbeyk.” Diye çağrışan kullarına rahmetini indirir. Sonra onları meleklerine göstererek, Bunlar ne istiyorlar? Diye Meleklere karşı onlarla övünür” (Müslim)

Hz. İsmail (a.s.) ile validesi Hz. Hacer (r.anha) validemizin kabirlerin in’de Kâbe’i Muazzam’anın altınoluğun altında Hz. Nuh, Hz. Hud, Hz. Şuayb ve Salih (a.s.) Hz. mübarek kabirlerinin de Zemzem kuyusu ile Makam-ı İbrahim arasında olduğu rivayet olunmaktadır.

 Haccın fazileti ile ilgili hadisi şerifler. “Kim Haremeyn yolunda ölürse (Mekke-i Mükerreme ile Medine-i Münevvere, arasında) Cennete gider “Muhakkak birtakım günahlar vardır onları tövbeleri bile eritemez, O şekilde insana yerleşmişlerdir. Ancak O günahları Arafat’a çıkmak temizler.” Hacılar,”Allah-ın misafirleridir. Dileklerini verir. Dualarını kabul eder.

İbnu Abbas (r.a.) anlatıyor: Âlemlerin efendisi (s.a.s.) buyurdular ki: "Beyt'i (Kâbe-i Muazzama'yı) kim 50 defa tavaf ederse, günahlarından çıkar ve tıpkı annesinden doğduğu gündeki gibi olur”.Buradaki tavaftan maksat, şavtlar olmayıp, elli tam tavaftır. Ebu Bekr İbnu Abdurrahman anlatıyor:

Bir kadın Resullullah (a.s.)'a gelerek:"Ben haccetmek için hazırlık yapmıştım. Bana (bir mâni) arız oldu ne yapayım?" "Ramazan'da umre yap, zira o ayda umre tıpkı hacc gibidir" buyurdu." (Muvatta, Hacc,)

Hz. Aişe (r.anha.) anlatıyor: "Allah Rasülü (.a.s.) buyurdular ki: "Hiç bir kul, kurban günü, Allah (c.c) indinde kan akıtmaktan daha sevimli bir iş yapamaz. Zira kesilen hayvan, kıyamet günü boynuzlarıyla, kıl1arıyla, tırnaklarıyla gelecektir. Hayvanın kanı yere düşmezden önce Allah indinde yüce bir mevkiye ulaşır. Öyle ise, onu gönül hoşluğu ile ifa edin."

 Ebu Bekri's-Sıddîk (r.a.) anlatıyor: "güzeller güzeli  (.s.a.s.)' "Hangi hacc daha efdaldir?" diye sorulmuştu. "Yüksek sesle tel biye getirilip, kurban kesilerek yapılan hacc!" diye cevap verdi."

Hac, geçmiş günahları yıkar ve mahveder.” (Hadis-i şerif,)

Maddi ve manevi çeşitli sıkıntılara katlanarak hacca giden bir müminin, kötü söz ve davranışlardan uzak durması gerekir. Hacca gitmeden önce, mümkün mertebe bu ibadetin adabı ile birlikte esaslarını ve orada hangi fiillerin cezayı gerektirip hangilerinin haccı ifsat edeceğini öğrenmelidir. Bu mübarek yolculuğa çıkan bir Mü’min, sabırlı ve hoşgörülü olmalıdır. Kendisini ve temsil ettiği milletini küçük düşürücü davranışlardan sakınmalıdır.

Selam ve Duaile