ِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

Hicri, 1- Muharrem- 1435 / 4 / Kasım pazartesi.

 

Bütün hamtlar ve övgüler Allahu Teâlâ’ya mahsustur. Kâinat’ın zerresi adedince, salât ve selam bütün insanlığın Efendisi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) âline ashabına olsun.

Değerli okurlarım! İslam tarihinde, Âlemlerin Efendisi Hz. Muhammed  (s.a.v.)’ in Miladı, 622 senesinin Rebiyülevvel ayında Hz.Ebubekir (.r.a.) ile Mekke-i Mükerreme’den Medine-i Münevvere’ye göç etmesine hicret denilir.

 Allahu Teâlâ tarafından, bütün insanlığın gönlünü aydınlatmak, bozulan ahlakını düzeltmek, yıkılan düşüncesini yeniden inşa etmek üzere gönderilen Kâinat’ın en güzeli (s.a.v.) ;i ve O,nun Ashabını, hicret etmeye zorlayan zülüm ve işkencelerin bir örneğini, insanlık tarihinde görmek zordur.

 Kâbe-nin önünde Ebu Cehil-e tokadı çakan Hamza belki bu din uğruna, ciğerlerinin sökülüp çiğneneceğini hissede hissede Hz. Hamza olmuştur.

Cehaletin verdiği kinle, Allah Resulü (s.a.v.) öldürmek için yola çıkan Ömer Hz. Ömer (r.a.) olarak, adaletiyle gönüllere taht kurmuştur.

Eli silahlı zalimlerin, Efendimiz (s.a.v.) in evini ablukaya aldıkları zaman, O,Nebiler Sultanı’nın yatağına tereddüt etmeden yatan Hz. Ali, (.r.a.) ensesine inebilecek kılıçların keskinliğini aklına dahi getirmemiştir.

Körükle alevlendirilen alev üzerine sırt üstü yatırılıp vücudu dağlanan Hz.Süheyb (.r.a.) kalbindeki imandan zerre kadar taviz vermemiştir.

Hicret, terk etmek, ayrılmak, bir yeri terk ederek başka bir yere göç etmek anlamına gelir. Hicret, İslam inkılâbının bir dönüm noktasıdır. Hicret’e kadar geçen dönem zulüm ve işkence altında yaşanan eşi görülmemiş bir sabır ve metanet devresidir.

 Hicret, bu sabır ve metanetin İslam’ın kutsal değerlerine olumsuz etkilerden başka bir şey getirmeyeceğinin anlaşılması ve Cenab-ı Hakk’ın izniyle gerçekleşmiştir. Hicret basit bir göç hadisesi değil, İslami kurtarma taktiği ve onu daha geniş kitlelere yayma idealinden kaynaklanmaktadır.

Herkes bu fazilete sahip olma arzusunu içinde taşımıştır. Bunun içindir ki Efendimiz (s.a.v.) hicretin sadece Mekke’den Medine’ye göç eden müminlere bağlı bir fazilet olarak kalması, daha sonraki insanların da bundan nasiplenmesi için Hicret’i önemli bir İslami kavram olarak değerlendirmiş ve şöyle buyurmuştur:

“Gerçek muhacir, Allah’ın (c.c.) yasakladığı şeylerden kaçınan, onları terk eden kimsedir.”Hicret, putlardan kaçmak, zulümden nura koşmak, Ayrıca hicret, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) Mekke’den Medine’ye göç etmesinin yılbaşıdır. Hicret ikidir; biri kötülüklerden hicret, diğeri Allahu Teâlâ’ya hicret.

Hicret, yüce İslam nizamının bütün dünyaya yeni bir hızla yayılmasıdır. Bir kaya sarmaşığının kayayı delip ışığa çıkmasıdır Hicret, dostluktur, fedakârlıktır, imanda samimiyettir. Hicret, bir dönemin olanca mevcudunu canan yolunda yok etmektir. Hicret, sınanmanın ateş kıvamını bulup hesapları yaktığı yerdir.

Mekke her şeyi ile yeri ile yerinde kalsın, ölçüye uymayan anne, baba ve evlat ikazların kulaklarını dolduran yankısıyla kalsın.

Müminlerin sayısı gün geçtikçe artıyordu. Bunu fark eden Mekkeli kâfirlerin zulüm ve işkenceleri daha da artıyordu. Bunun üzerine Müslümanlar Peygamberim iz’e  (s.a.v.) gelerek Medine’ye hicret etmek istediklerini söylediler.  Peygamberimiz (s.a.v.) de Medine’ye hicret etmelerini emretti. İlk hicret eden Hz. Ebu Seleme (r.a.) idi. Hicretle ilgili ayeti kerime, de şöyle buyrulur.

 “İman edip de hicret edenler, Allah (c.c.) yolunda mallarıyla, canlarıyla cihat edenler ve muhacirleri barındırıp yardım edenler var ya, işte onların bir kısmı diğer bir kısmının dostlarıdır. İman edip de hicret etmeyenlere gelince, onlar hicret edinceye kadar size onların mirasından hiçbir pay yoktur. Eğer onlar din hususunda sizden yardım isterlerse, sizinle aralarında sözleşme bulunan biri aleyhine olmaksızın yardım etmek üzerinize borçtur. Allah yapacaklarınızı hakkıyla görmektedir.” (Enfal Suresi,72) Diğer bir ayet’i kerime, de

 “ Onlar ki hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, Benim yolumda eziyete uğradılar, çarpıştılar ve öldürüldüler, and olsun Ben de onların kötülüklerini örteceğim. Ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Bu mükâfat Allah (c.c.) tarafındandır. Allah (c.c.) mükâfatın en güzeli kendi nezdinde olandır.”

 (Ali İmran Suresi,195.)

Müslümanlar, Allahu Teâlâ için, Allah (c.c.) dinini yaşayabilmek için, evlerini, mallarını, her şeylerini geride bırakarak doğup büyüdükleri. Çok sevdikleri kutsal belde’den hicret ediyorlardı. Dav’a büyüktü. Dav’a İslam’ın Hâkim olma davasıydı. Bu dav’a için can da canan da, mal da mülkte terk edilirdi. Sahabeyi kiram (r.a.) efendilerimiz bunu en güzel şekilde yaptılar.

    Medine-i Münevvere’ye Herkes hicret etmiş, Medine-i Münevvere’deki Müslümanlar (ensar) ve Mekke-i Mükerreme’den hicret eden (muhacirler) sabırsızlıkla Güzeller güzeli (s.a.v.) bekliyorlardı

   Nihayet Fahri Kâinat (s.a.v.) Hz. Ebubekir (r.a.) ile birlikte yorucu bir yolculuktan sonra Medine-i Münevvere’ye ulaştı. Allahu Teâlâ’nın son şeriatı olan İslam, Medine-i Münevvere’de gelişecek, güçlenecek devlet olacak ve oradan da bütün cihana açılacaktır. Ve öyle odu.

  52 maddelik İlk “İslam anayasası” hicretten sonra düzenlenmiştir. Müslümanlar arasında, İslam kardeşliği hicretten sonra olmuştur. “Kuba ve Mescid-i Nebevi” gibi cemaatleşmenin ruhu olan ilk İslam mabetleri hicretle kurulmuştur.”Suffe” adı verilen ilk İslam mektebi hicretten sonra açılmıştır.İslam’ın iktisadi, ticari, zirai, ve ekonomik esasları ile,ilk İslam çarşı ve pazarı, hicretten sonra faaliyete geçmiştir.Bütün bunlarla İslam dini,devlet olmuştur..

 

Efendimiz (s.a.v.)’ in bu hicreti, Hz. Ömer (r.a.) Halifeliği devrinde, Hicri takvimin birinci senesi olarak alınmış ve sene başı olarak da, Muharrem ayı kabul edilmiştir. Müslümanların yeni senesi Muharrem ayı ile başlamaktadır. Müslümanlar yeni senelerine Muharrem ayı ile girerler.

Değerli okurlarım! 1-Muharrem Hicri yılbaşı olduğunu eşimize dostumuza mesajla, telefonla duyuralım, fesbuk ve tivitir sayfalarımızda, paylaşalım. Dükkânımızın, iş yerimizin vitrinine hicri yılbaşınız tebrik ederim anlamında insanlara hicri yılbaşının geldiğini duyuralım hissettirelim. Hicret şuurunu insanlara anlatalım.

 1- Muharrem Hicri yılbaşınız mübarek olsun. Rabbime emanet olunuz.

Hicrî aylar şunlardır:  1-Muharrem, 2-Safer, 3-Rebiülevvel,

 4-Rebiülâhir, 5-Cemâziyelevvel, 6-Cemâziyelâhir,  7-Recep, 8-Şaban,  9-Ramazan, 10-Şevval, 11-Zilkade, 12-Zilhicce,