Bismillahirramanirrahim

Bütün hamtlar ve övgüler Allahu Teâlâ’ya mahsustur. Kâinat’ın zerresi adedince, Salât ve selam bütün insanlığın Efendisi, Hz. Muhammed (s.a.v.) ‘e âline ve ashabına olsun.“

Allahumme salli alaMuhammed’in ve ala ali Muhammed”

Değerli okurlarım!s Hz. İbrahim (a.s.) Hanımı Hacer (r.anha.) ile henüz annesini emmekte olan oğlu İsmail’i Allah’ın emri ile Filistin’den alıp Mekke-i Mükerreme-ye götürdü.

Halen, Zemzem kuyusunun bulunduğu yerde, büyük bir ağacın altına yerleştirdi. Onlara bir miktar hurma ve bir kırba su bırakarak, tekrar Filistin’e döndü. O esnada henüz Kâbe yapılmamış, Mekke’i Mükerremeşehri kurulmamıştı. 

Etrafta ne bir insan, ne su, ne de hayat işareti vardı. Hz Hacer (r.anha.) eşi Hz. İbrahim’in (a.s.) arkasından;

Ey İbrahim, konuşulacak bir kişinin, yitip içilecek bir şeyin bulunmadığı bu ıssız vadide bizi kime bırakıp gidiyorsun? Bunu sana Allah’mı emretti (c.c.) diye seslendi. Hz. İbrahim (a.s.) Evet, Allah (c.c.) böyle emretti. Cevap verdi. 

Hz. Hacer (r.anha.) O halde, O bizi korur, diyerek derin bir teslimiyet içerisinde oğlunun yanına döndü. Hz. İbrahim, (a.s.) eşi ve çocuğundan ayrılıp onları göremeyecek kadar uzaklaştından sonra, Kabe’i Muazzama’nın bulunduğu yere yönelerek;  

"Ey Rabbimiz! Soyumdan bazılarını, muharrem ve mukaddes evinin yanındaki çorak vadiye, namaz kılmaları için yerleştirdim. Rabbimiz! İnsanların kalblerini onlara meylet tür. Onları meyvelerle rızıklandır ki, Şükretsinler" (İbrahim Suresi.37).

Diye dua etti. Sonra uzaklaşıp gitti. Yanlarındaki su ve hurma bittikten sonra Hz. Hacer (r.anha.) çocuğunu olduğu yerde bırakıp, bir can yoldaşı görebilmek ve birkaç yudum su bulabilmek ümidiyle yakınlarında yüksekçe bir yer olan ”Sefa tepesi-ne” çıkıp etrafa bakındı. Ne bir canlı, nede su belirtisi vardı. Etraf bomboştu.  “Merve tepe-sinde” araştırmasını sürdürerek ”Sefa Merve” arasında yedi defa gidip geldi. 

Son gelişinde tekrar oğluna baktığında, İsmail’in ayağının yanından su çıktığını gördü. Hacer (r.anha.) sevinçle koşarak sudan kana kana içti hemen etrafını çevirerek havuz yaptı. Yıllar sonra, Hz. İbrahim (a.s.)Mekke’i Mükerreme’ye döndü. Baba oğul iki peygamber Allahu Teala’nın emriyle Kâbe-i Muazzama’yı inşa ettiler.

 "Bir zaman Biz, İbrahim'e Kâbe'nin yerini gösterip şöyle vah yettik: Bana hiç bu şeyi ortak koşma. Evim olan Kâbe'yi tavaf edenler, civarında oturanlar, rükû edenler ve secdeye varanlar için temizle" (Hac Suresi.  26). 

Hz. İbrahim (a.s.) in inşa ettiği bu binanın duvarlarının vasfını yaparken İbni Abbas (r.a.) şöyle diyor: “Allah’a (c.c.) yemin ederim ki, İbrahim (a.s.) ile oğlu İsmail (a.s.) duvarlarını ne kireç nede çamur karıştırarak yaptılar. 

Ve nede Beytullah-ın tavanını yapmak için yardımcı alet ve malzeme vardı! Onlar Beytullah-ı sadece taştan inşa edip tamamladılar. Said bin Cübeyirden (r.a.) şöyle dediği rivayet olunmuştur: 

Mekke’i Mükerreme’den başka bir ülkede hiçbir kimse yalnız et su ile gıda ihtiyacını gideremez, mutlaka midesi rahatsız olur. Fakat Mekke’i Mükerreme’de yemek olarak yalnız et su ile yetinse insana hiçbir rahatsızlık vermez. 

İbni Abbas-dan (r.a.) şöyle dediği rivayet edilmiştir. Bu Mekke’i Mükerreme’de MevlaTeala Haram evidir. Hz. Allah (c.c.) Haram ehlinin rızkını yoldan vereceğini taahhüt etmiştir. Onlarda “et, süt ve sudur (Ezraki.)

Rabbim en kısa zamanda kutsal toprakları ziyaret etmeyi ve kabeye yüz sürmeyi nasip eylesin..

“Allahumme salli ala Muhammed’in ve ala âli Muhammed”