Bismillahirrahmanirrahim

İSLÂM NEDİR?

Bütün hamtlar ve övgüler Allahu Teâlâ’ya mahsustur. Kâinat’ın zerresi adedince, Salât ve selam bütün insanlığın Efendisi, Hz. Muhammed (s.a.v.) ‘e âline ve ashabına olsun.

Değerli okurlarım! islam: Teslim olmak, müslüman olmak, Mekke-i Mükerreme’de Hz. Muhammed' (s.a.v.) İn kendisine davet ettiği semâvî tevhîd dininin adı.

İslâm; sulh, selâmet ve huzur bulma, Allah ve Resulu'nun bildirdiklerine tabi ve teslim olma anlamı sebebiyle bu adı almıştır.

Teslim olmuş anlamına gelen Müslüman Peygamberimiz’in (s.a.v.) Allahü Teâla’dan getirdiği dine “İslam’a” kalple, lisanla ve azalarla teslim olmuş kimsedir. Kalbi yönü bilinmediğinden dolayı, dil ve azalarla teslim olan kimse de Müslümandır.

 Allah Rasulü (s.a.v.) Müslüman’ın en önemli sıfatlarından birini şöyle ifade eder:

Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden zarar görmediği kimsedir..(Tirmizi; Nesai)

Mevla Teâla’nın yapın dediği işleri yapmak, namaz, oruç, hac, zekât, gibi. Yapmayın dediği işleri de yapmamak. İçki içmek, kumar oynamak, gıybet etmek, zina yapmak, gibi işleri de yapmamak. Emirlerede teslim olmak,  yasaklara da teslim olmaktır..

İslâm'ı kabul eden, kendi iradesini Allah ve Resulu'nun iradesine tabi kıları kimseye "müslim" veya Arapça-Farsça karışımı bir ifade ile "müslüman" denir.

Cenâb-ı Hak, Hz. Muhammed' (s.a.v.)’in davet ittiği son dine ise özel ad olarak "İslâm" terimini kullanmıştır. Ayetlerde şöyle buyurulur: 

"Şüphesiz, Allah katında din İslâm'dır" (Âli İmrân,suresi, 19).

"Eğer seninle mücadele ederlerse, de ki: "Ben Allah'a yöneldim. Bana tabi olanlar da". Kendine kitap verilenlere ve okuryazarlığı olmayanlara, de ki: "İslâm oldunuz mu?" Eğer müslüman olurlarsa doğru yolu bulmuş olurlar" (Âli-İmrân, suresi 20).

"Kim, İslâm'dan başka bir din ararsa, onun dini asla kabul edilmeyecektir" (Âli İmrân,suresi, 85).

"Allah, kimi hidayete erdirmek isterse onun gönlünü İslâm'a açar" (En'âm suresi.125).

Bütün insanlığa hitabeden ve evrensel bir mesaj getiren son tevhid dini, en mükemmel düzeye ulaştırılmıştır.

"Bugün dininizi sizin için ikmâl edip üzerinize nimetimi tamamladım ve din olarak size İslâm'ı seçtim" (Mâide,suresi, 3).

Kendi devirlerindeki toplum ihtiyaçlarını karşılayan önceki semavî dinler İslâm'ın gelişiyle yürürlükten kaldırılmış ve İslâm onların da yerini almıştır.

Güzeller güzeli (s.a.s.)'in verdiği tarifler: Hz. Peygamber (s.a.s.) birçok hadislerinde İslâm'ı muhtelif konularla birlikte zikreder.

Bunlar, genellikle bir bütünün parçalarıdır. Bir takım hadislerde de vardır ki, İslâm'ın dîn ve şerîat yönünden en güzel tarifi mahiyetindedir.

Dînî tarif için Cibrîl hadisi ile Abdu'l-Kays kabilesinin özel olarak gönderdiği heyete Hz. Peygamberin verdiği cevaplar en önemlileridir.

Ebû Hureyre (r.a) şöyle demiştir: Bir gün Resulullâh (s.a.s) meydanda oturuyordu. Yanına bir adam geldi ve: İman nedir? Diye sordu.

Resulullâh (s.a.v.) İman Allâh'a, meleklerine, Allah'a kavuşmaya, peygamberlerine inanman; aynı şekilde (öldükten sonra) dirilmeye inanmandır, cevâbını verdi.

O zat:  İslâm nedir? Dedi. Resulullâh: (s.a.v.) Allahu Teâla’ya ibadet edip, O'na hiçbir şeyi ortak kılmaman, namazı dosdoğru kılman, farz edilmiş zekâtı vermen, ramazanda oruç tutmandır, buyurdu. 

Sonra o zat: İhsan nedir? Diye sordu. Allah Resulü (s.a.v.) Allah'ı sanki görüyormuşsun gibi ibadet etmendir; eğer sen Allah'ı görmüyorsan şüphesiz O seni görmektedir, buyurdu.

 O zat:  Kıyamet ne zaman? Dedi. Bunun üzerine Resulullâh:

Bu meselede sorulan, sorandan daha âlim değildir. (Şu kadar var ki kıyametten önce meydana gelecek) alâmetlerini sana haber vereyim. Ne zaman satılmış cariye sahibini (yâni efendisini) doğurur, kim oldukları belirsiz deve çobanları yüksek bina kurmakta birbiriyle yarışa çıkarsa kıyametinleri görülmüş olur.

Kıyâmetin vakti Allah'tan başka kimsenin bilmediği beş şeyden biridir, buyurduktan sonra:  "O saatin ilmi şüphesiz ki Allah'ın nezdindedir. Yağmuru mukadder olan vakitte ve yerde O indirir. Rahimlerde olanı O bilir. Hiç bir kimse yarın ne kazanacağını bilmez. Hiç bir kimse hangi yerde öleceğini bilmez. Şüphesiz Allah (her şeyi) bilendir. Her şeyden haberdardır" (Lokmân,suresi. 34) ayetini tilavet eyledi.

Sonra o zat arkasını dönüp gitti. Efendimiz (.s.a.v.) "Onu geri getirin " diye emretti; fakat sahâbîler onun izini bulamadılar. Bunun üzerine Resulullâh: "İşte bu Cibril'dir. İnsanlara dinlerini öğretmek için geldi" buyurdu.

Yukarıda zikredilen hadisteki Hz. Peygamberin "İşte bu Cibril'dir, insanlara dinlerini öğretmek için geldi"ifadesinden, bilhassa iman, İslâm ve ihsânın dinden ibâret olduğu anlaşılmaktadır.

Buna göre İslâm dini, imân esaslarına inanmak, İslâm'ın erkânını yerine getirmek ve ihsan sahibi olmaktır.

en-Nevevî, Muslîm'in Sahih'ine yaptığı şerhte "İslâm, (iman esaslarını) tasdik, (kelime-i şehâdeti) söylemek ve (İslâm'ın rükünleriyle) amel etmekten ibarettir" der,

İslâm'ı, bir din olarak geniş anlamıyla verir. Din kelimesi, tâat anlamında olduğuna göre, kalbin tâati iman ve tasdik dilin tâati, şehâdet, ikrar yani kavl, insan uzuvlarının cevârihin tâati ise ameldir, yani emredileni, şer'î ve meşru olanı yapmaktır.

İslâm ve ihsanı içerisine alan İslâm dinidir. Rabbim bizleri İslam olarak yaşamayı İslam olarak ölmeyi nasip eylesin.