ORUÇ İBADETİNİN FAZİLETLERİ:
Bütün hamtlar ve övgüler Allahu Teâlâ’ya mahsustur. Kâinat’ın zerresi adedince, Salât ve selam bütün insanlığın Efendisi, Hz. Muhammed (s.a.v.) ‘e âline ve ashabına olsun.
“Allahumme salli ala Muhammed’in ve ala ali Muhammed”
Değerli okurlarım! Cennet kapılarının açıldığı, cehennem kapılarının kapandığı ve şeytanların zincire vurulduğu çok faziletli ve çok mübarek olan Ramazan ayının içinde bulunuyoruz.
Ramazan, arapça bir kelimedir. Yaz sonunda, güz mevsiminin evvelinde yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur manasına“ramada” kelimesinden alınmıştır.
Bu yağmurun yeryüzünü temizlediği gibi, Ramazan ay’ıda müminleri günah kirlerinden temizler.
Bir hadisi şerifte Kâinat’ın Güzeli (s.a.v.), ”Kim inanarak ve alacağı sevabı Alla hu Teâlâ’dan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.”(Buhari, Savm, 4)
Ramazan ayındaki sevaplar, diğer aylara nispetle bire binfazlasıdır.
Bu ayın hürmetinden dolayı her türlü iyi ve hayırlı işlere sayısız mükâfatlar verilir.
Kıyamet günü Ramazan ayı, en güzel bir biçimde Allahu Teâlâ’nın huzuruna gelir. Secdeye kapanır. Alla hu Teâlâ Ramazan ayına şöyle buyurur.
“Ey Ramazan! Ne istiyorsun? Söyle git! Senin hakkını verip oruç tutan kimseleri yakalayıp getir de onların dileklerini karşılı yalım.
Ramazan ayı, ilahi kitapların inmesine zemin olmuştur.
Kur’an-ı Kerim’in tamamı Levh-i Mahfuz’dan dünya semasına ve oradan ayet ayet sure sure ihiyaca göre 23 senede Kâinat’ın Sultanı (.s.a.v.) inmiştir.
-Hz. İbrahim (a.s.) verilen 10 “Suhuf” (sayfalar) Ramazan ayının “ilk gecesinde”
-Hz. Musa (a.s.) verilen “Tevrat” Ramazan ayının “altıncı”gecesinde,
-Hz. İsa (a.s.) verilen “İncil” Ramazan ayının “onüçüncü” gecesinde,
-Hz. Davut (a.s.) verilen “Zebur” Ramazan ayının “onsekizinci” gecesinde indirilmiştir. (Feyzül Kadir,2/68)
Hz. Musa (a.s.) Teâlâ’yı görmek istedi, dedi ki: “Ya Rabbi! Bana kendini göster seni göreyim.”Alla hu Teâlâ buyurdu ki” Sen beni asla göremesin.
“Ya Musa’ Sen beni nasıl görebilirsi ki? Aramızda “yetmişbin” perde vardır.
Fakat benim Muhammed’imin ümmetine öyle bir ay hediye edeceğim ki o ayın adı ramazan olacak.
O ayda oruç tutan ümmete iftar vaktinde öyle bir tecelli edeceğim ki şimdi seninle aramızdaki “yetmiş bin” perde olduğu halde ümmeti Muhammed’le aramızda perde olmayacaktır.
“Ramazan ayında rahmeti ilahi daima görülür. İnsanların merhametleri artar. Yardım duyguları kuvvetlenir.
“Bu ayda bir hayır yapan, başka aylarda bir farz eda etmiş gibi sevap kazanır.
“Bu ayda ibadet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasip olur.
“Bu ayda eda edilen bir farz, başka aylarda eda edilen 70farzın sevabını verir.
“Bu ayda bir oruçluya iftar ettirenin günahları bağışlanır ve o kimse cehennem azabından kurtulur.
Ayrıca iftar ettirdiği kimsenin kazandığı sevap kadar da sevap kazanır. Bununla beraber diğerinin sevabından da bir şey eksilmez..
Bu ay sabır ayıdır. Sabrın karşılığı ise cennettir. Bu ay ihsan ve yardım ayıdır. (Mişkatü’l –Mesabih,)
Ramazan ayı girdiğinde Allahu Teâlâ arşın taşıyıcısı olan meleklere;
“Haydi! Kendi tesbihatınızı bırakın da ümmeti Muhammed ve mü’minler için istiğfarda bulunun! Emrini verir.” (Ramuzul.)
“Recep Allah'ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır” Hz.Muhammed (s.a.v.)
Efendimiz (s.a.v.) ümmetimin ayı diye buyurduğu Ramazan ayı, bir nefis muhasebesi yenilenme vesilesi olmalıdır.
Orucu, sahuru, iftarı, teravihi ve fıtır sadakası, camilerimizde ve evlerimizde okunan Kur’an-ı Kerimler, hayatımızın manevi nimetleri ruhumuzun gıdasıdır.
Feyiz ve bereketi bol olan ramazan ayı içerisinde bulunuyoruz, kazamız varsa kaza namazı kılalım,oruç tutalım, ,günahlarımıza tövbe istiğfar edelim.,
Yetimleri, yoksulları gözetelim. Hayır, hasenat yapalım, çocuklarımıza ramazan ayının faziletlerinden bahsedelim, Rahmet ayını gafletle geçirmeyelim.
Mevla Teâlâ Ramazan ayının feyiz ve bereketinden istifade edip af edilen kullarından eylesin.
Allahumme salli ala Muhammed’in ve ala ali Muhammed