Bütün hamtlar ve övgüler Allahu Teâlâ’ya mahsustur. Kâinat’ın zerresi adedince, salât ve selam bütün insanlığın Efendisi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) âline ashabına olsun
Değerli okurlarım! Kurban, Allahu Teâlâ’ya yakınlaşma için, ibadet niyeti ile hayvan kesmektir. Kurban kelimesi,”kendisi ile Allahu Teâlâ’ya yaklaşılan şey” manasındadır.
Allah'a yaklaşmayı Allah yolunda malların feda edilebileceğini, Allah'a teslimiyeti ve şükrü ifade eder. Hicretin ikinci yılında meşru kılınmıştır.Kurbanda gaye ihlâstır. Kurban kesmek Hanefi mezhebine göre vaciptir. Diğer mezheplere göre sünneti müekkededir.
Kurban kesmek kimlere vaciptir. Hanefi mezhebinde servet kiminse kurban borcu da onun olduğundan, aile içinde kimin şahsına ait parası varsa onun kurban kesmesi gerekir. Bu ister erkek ister kadın olsun. Şayet bir ailede hem kadının hem de erkeğin ayrı ayrı sermayeleri varsa, dinen zengin sayılan kişi kurban kesmelidir. Her ikisi de zengin ise, ikisi de kurban kesmelidir.
Kurban kesmek dinen zengin sayılan Müslümanlara vaciptir. Kurbanda zenginliğin ölçüsü ise şöyledir:
Zaruri ihtiyaçlarından fazla olarak, elinde 85 gram altın veya595 gram gümüş yahut bunların değerinde para ve mal bulunan kimse zengindir.
Zekâtta olduğu gibi, kurban nisabı üzerinden bir sene gibi bir müddetin geçmesi şart değildir..
Allahu Tealanın hatırlanması ve rızasının kazanılması için emrolunmuştur. Kesilen kurbanın etinden kanından ziyade kesme işi önemlidir. Kurbanların eti ve kanı önemli değildir., yüce Mevla’mız buyuruyor.”Onların ne etleri, ne kanları hiçbir zaman Allaha yükselip erişemez fakat sizden ona (yalnız) takva ulaşır. Size olan hidayetine karşı allahı büyük tanımanız içindir ki O, bunları böylece size ram etmiştir(Habibim) iyi hareket edenleri mücadele”(Hac Suresi, 37)
Kurani Kerimde Kevser suresinde “Rabbin için kurban kes ve namaz kıl!Buyrulmuştur. Her nekadar hitab peyganbermize ise de ayetin işaretinden bütün müminlere şamildir. Kurban, vakti mahsus denilen kurban bayramının birinci günü güneş doğmasından, üçüncü günü güneşin batışına kadar olan zamanda yerine getirilir, buna Eyyam-i nehir, denir. Eyyam-i nehrin dışında kesilen kurban kabul olmaz. Eyyam-i nehir kameri aylardan zilhicce ayının 10,11,ve12, günleridir.
Güzeller güzeli (s.a.v) buyurdular Eyyam-i nehir üç gündür en faziletlisi birincisidir. Vacip olan kurbanı kesmek kanını akıtmaktır. Diri diri kurban tasadduk olunmakla vacip yerine getirilmiş olmaz. Kurban etini üçe taksim edilmeli birisini fakirlere bir bölümü eşe dosta, diğer bölümünde kendi ev halkına ayırmalıdır. Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurur:”kurbanlarınızı büyük seçiniz. Çünkü onlar sıratta sizin bineklerinizdir”Hakka yakınlık gayesi ile kesilen kurbanlar cennete yaklaştıracak vasıta olacaktır bu vesileden mahrum olanlar sohbeti Resulden mahrum olmalıdırlar.
Kurban kesmenin fazileti ile ilgili Hadisi şerifler.
“Kesilen kurban, Kıyamette, etiyle, kanıyla 70 kat büyüyerek mizana konur.” (İsfehani)
“Kurbanın postunun her kılına ve her parçasına bir sevab vardır.” (Hakim)
“Kurbanın derisindeki her tüy sayısınca size sevab vardır. Kanının her damlası kadar mükâfat vardır. O sizin mizanınıza konacaktır. Müjdeler olsun!”8 (İbni Mace)
“Kurbanlarınızı gönül hoşluğuyla kesin! Çünkü hiçbir Müslüman yoktur ki, kurbanını kıbleye döndürüp kessin de, bunun kanı, boynuzu, yünü, her şeyi kıyamette kendi mizanına konan sevabı olmasın!”(Deylemi]
“Sevab umarak kurban kesen, Cehennemden korunur.” (Taberani)
“Kurban bayramında yapılan amellerden Allahü teâlâ katında kurban kesmekten daha kıymetlisi yoktur. Daha kanı yere düşmeden Allahü teâlâ, onu muhafaza eder. Onunla nefsinizi tezkiye edin, onu seve seve kesin!” (Tirmizi)
“Kurbanların en hayırlısı boynuzlu koçtur.” (İbni Mace)
Kurbanın fazileti hakkında Hz. Aişe (r.a.) Hz. Peygamberin (s.a.s) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Hiçbir kul, kurban günü, Allah indinde, kurban kanı akıtmaktan daha sevimli bir iş yapamaz. Zira kesilen hayvan, kıyamet günü boynuzlarıyla, kıllarıyla tırnaklarıyla gelecektir. Kesilen kurbanın kanı yere düşmeden ِönce Allah nezdinde yüce bir mevkiye ulaşır. O halde, gönül hoşluğu ile kurbanlarınızı kesin." (Tirmizi; Edahi, 1)
Kurbanın sevabı hakkında bir soruya Efendimiz "Her bir tüye karşılık bir hasene vardır." diye cevap vermiş, bunun üzerine maksadın daha iyi anlaşılması için kendisine "Ya Resülellah! Yün?" denmiş ve O da "Yünün her tüyüne karşılık bir hasene (iyilik)" demiştir. (İbni Mace; Edahi, 3)
Allah rızası için kesilen kurban ahir ette geçilmesi çok zor olan sırat köprüsünde sahibi için bir binek vazifesi görecektir. Peygamber Efendimiz bu hususta şöyle buyurmuştur; "Hayvanın iyi ve güzelini kurbanlık olarak seçin, çünkü o sırat köprüsünde size bineklik yapacaktır."(Deylemî, el-Firdevs bi Mesuri'l-Hitap,)
Efendimiz (s.a.v) buyuruyor ki ” Ey kızım Fatma! kalk kurbanının başında bulun”. Onun yere düşen ilk damla kanı ile Mevla Teâlâ günahlarının bağışlar. Hz. Fatma ey babacığım bu lütuf sadece Peygamber ailesine mi mahsustur. Efendimiz (s.a.v) hayır, bu lütuf bizide bütün müslümanlarıda içine alır.
Kurban vacip olması için dört şart aranmaktadır:
1- Müslüman olması, 2- hür olması, 3- yolculuk halinde bulunmayıp mukim olması, 4-Nisab miktarı mala sahip olması (Serahsî, ,) gerekir.
Kurbanlık hayvanlar ve bu hayvanlarda aranan Şartlar:
Kurban edilecek hayvanlar, koyun, keçi, sığır, manda ve devedir.. Koyun ve keçinin bir yıllığı kurban edilir. Ancak altı ayını doldurmuş olan kuzu annesinden ayırt edilemeyecek kadar gösterişli ve semiz ise kurban edilebilir. Oğlak için bu durum geçerli değildir. Sığır ve mandanın iki, devenin ise beş yaşında olanı kurban edilir (Serahsî,).
Koyun ve keçi bir kişi adına kurban edilebilir. Sığır ve deveye ise birden yediye kadar kişiler ortak olabilir. Ancak ortaklardan her biri Müslüman olmalı ve kurban niyetiyle ortaklığa girmiş bulunmalıdırlar. (Kâsânî, a.g.a., Damad, Mecmau'l-Enhur, İstanbul). Rabbim keseceğimiz kurbanlarımızı kabul eylesin, bizleri kendi rızasından ayırmasın. Selam ve dua ile.