Merhabalar 



Bugün sizlere uzun zamandır kendi kendime dert edindiğim bir konudan bahsetmek istiyorum. Doğada yaşam kadar gerçek olan bir başka hadisede ölümdür. Ölmek hayatın bir gerçeği olsada gideni bize yakışan bir şekilde uğurlamak da biz geride kalanlar için asli bir görevdir.



Bu yazımda sizlere son zamanlarda bu görevi yerine getirirken yaptığımız nahoş bir durumdan bahsedeceğim.

Çocukluğumuzda, köyde bir cenaze olduğunda, tüm köy halkı seferber olurdu. Konu komşu herkes bağ-bahçe işlerini halledip doğruca cenaze evine gider, cenaze sahibini bir an olsun yalnız bırakmazdı. Hatta onun tüm ev ve bahçe işlerinide konu komşu yapardı. Cenaze evinde yemek pişmez, komşular kendi evlerinde pişirip cenaze evine yemek götürürdü. Bende çocukluk ve gençlik dönemimde, cenaze evine yemek götürme işlerinde bizzat görev almış biriyim. Hatta bazen komşu köyden, ilçeden ya da ilden akrabalar yemekler yapıp getirirdi. Cenazenin  defnedilmesi bitip eve dönüldüğünde, taziye için gelen uzak-yakın akraba, eş-dosta yemek ikramı yapılırdı.



Yıllar içinde bu gelenek, yerini mezarlıklarda daha cenazenin üzerine son kürek toprak atılmışken  ayran-pide dağıtmaya bıraktı. Cenazelerimizde mezarlıklarda  ayran-pide verilmeye başlandığı günden bugüne, tarifi mümkün olmayan bir acı yüreğimi burkmaya başladı. 



"Aman komşumun acısı var, tarlasını süremedi,şimdi sürmezsek tavı kaçar" diye çocuklarını şafak vakti komşusunun tarlasına  gönderen bizler, şimdi "Mezarlıkta bir pide dağıtmadı" diye komşuya sitem eder hale geldik . 



"Kıymalı yok mu, hep peynirli mi" diye bütün kuralsızlığına rağmen yapılan ikramı da eleştirir olduk.!! 



Sahi biz nasıl olduda bu hale geldik?!! Eskiden  acı ve yük paylaşmaya giderdik, şimdi cenaze sahibine sıkıntı  verir olduk. 



Bildiğiniz üzere, ölüm ansızın gelir ve hazırlıksız yakalar insanı, hele yatalak hastası olan, hastanelerde adeta sıfırı tüketmiş, varını yoğunu satarak hastasına şifa arayıp bulamayan biçare kişi  birde cenaze sonrası gelenlere ikram edeceği pide ve ayranın hesabını düşünür hale geldi. 



Hali vakti yerinde olan için ne ala, ya olmayan ne yapmalı? 

Hiç sorduk mu acaba kendimize "biz ne yapıyoruz" diye?

Gencecik bir fidanı, bir büyüğümüzü,eşimizi, dostumuzu, arkadaşımızı toprağa verdikten sonra aynı mekanda karşısına geçip nasıl yenir pide ve ayran?



Düşünün, orada az önce toprağa verdiğiniz, kokusu burnunuzdan gitmemiş canınız, oğlunuz,kızınız, eşiniz olsa aynı rahatlıkla yermiydiniz o pide-ayranı? 



Peki bu müftü, hoca, alim, hafız olup "mezarlıkta muhabbet ediyorlar" diye kızan büyüklerimize ne demeli?



Yemek yemek serbest, konuşmak günah, öylemi?!!



Neden kimse sesini çıkarmıyor bu uygunsuz hadiseye?



Var mı dinimizde mezarlıkta yemek vermek?



Birkaç kez bazı hocaların "Bu çirkin işi terk edin, mezarlıkta yemek, içmek ayıptır, mezarlıklar son görev yeridir, ölülerimizin mahremidir, yapmayın" diye cemaati uyardığına şahit oldum,  ama sanırım gidişata dur diyecek  bir etki  yaratamadılar ki hala devam ediyor.



Bugün bu yakışıksız uygulamaya dur demezsek, yarın mezarlıklarda etlerin, pilavların, hoşafların servis edildiği masaların kurulduğunu ve ‘turşu yok muydu’ diye soran  cemaatleri de görmemiz muhtemeldir.’Allah göstermesin’diyenleri duyar gibiyim. 



Peki ya gençlerimiz? 

Bir çok gençle konuştum. Şikayetçi  olmayan kimse yok, herkes şikayet ediyor ama kimse bunu sonlandırmaya cesaret edemiyor. 

Nedenmi ? 

‘Arkamdan insanlar ne der’diye istemeye istemeye dağıtırıyor mezarlıkta pide ve ayranı.

Bu nahoş duruma artık bir son vermeliyiz. 

Mezarlıklar son vazife ve matem yerleridir.Orada huşu içinde hem mefta’ya saygılı hemde cenaze sahibine saygılı olup vazifemizi yerine getirmeliyiz. Acısı olana ‘Senin acını hafifletmek için ne yapabilirim’?demeliyiz. Ancak o zaman gerçek bir mümin, gerçek bir dost, gerçek bir insan olabiliriz.

Son olarak, başta dinimizin değerli temsilcilerine, beraber yaşadığımız toplumun saygıdeğer büyüklerine, mensubu bulunduğum toplumun değerli Thamade ve kanaat önderlerine sesleniyorum. Bizi bu utanç verici olaydan kurtarın ve mezarlıklarda yemek verilme cehaletine artık bir son verelim.



Gereken sadece biraz cesaret ve sağduyu, hepsi bu .

Sağlıcakla kalın…

- - - - - - -