Bismillahirramanirrahim
Kurbanın yere düşen kanı ile Mevlamız günahlarını bağışlar
Bütün hamtlar ve övgüler Allahu Teala’ya mahsustur. Kâinatın zerresi
adedince, salât ve selam Hz. Muhammed (sav) âline ashabına olsun.
Allahumme salli ala seyyidina Muhammed’in ve ala ali seyyidina Muhammed
Değerli okurlarım! ! Kurban! lügat itibarîyle yakın olmak, yaklaşmak
manasınadır.; Rabbimizin rızâsına yakınlık kazanmak için, muayyen
hayvanların kesilmesi ile îfâ olunan malî bir ibâdettir.
Kurban, Allahu Teala’ya yakınlaşma için, ibadet niyeti ile hayvan
kesmektir. Kesilen kurbanın etinden, kanından ziyade, kesme işi
önemlidir.
“Mal canın yongası olması” hesabiyle bu şükranın duygusunu
sergileyebilmek, Allahu Teâlâ'nın rızası için O’nun adına malın
iyisini kesebilmek. Mevla'mız şöyle buyurur.
“Onların “kurbanların” ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır, sadece
sizin takvanız, Allah’a olan derin takvanız O’na ulaşır. Size olan
hidayetine karşı Allah’ı büyük tanımanız içindir ki, Bunları böylece
size ram etmiştir. (Habibim) iyi hareket edenleri müjdele. (Hac
suresi.22)
Kurbanda gaye ihlas imiş..Takva imiş. Hakka yakınlık ve rızasına
ulaşma. Kur’an-ı Kerimde, Kevser süresinin ikinci ayetinde
“Rabbın için namaz kıl, kurban kes” buyurmaktadır. Her ne kadar hitap
peygamberimize (sav) ise de, ayetin işaretinden bütün MÜ'm inlere
teşmil edilmektedir.
Kurban kesmek Hanif'i mezhebinde vacip, diğer mezheplere göre sünnet-i
müekkededir. Kurbanın kesilme zamanı, bayramın birinci ikinci ve
üçüncü günleridir. Fakat birinci günde kesilmesi daha faziletlidir.
Peygamber Efendimiz: (sav) Kim gönül hoşluğu ile, Allahu Tea’ladan
sevap umarak, kurban keserse, o kurban o kimse için, ateşten (koruyan)
bir perde olur. Buyurmaktadırlar.
Hz Ali (r.a ) dan şöyle rivayet olunmuştur ki: “Bir kimse evinden
kurbanlık almak için çıksa, o kimsenin her adımı için on sevap
yazılır, on günahı silinir ve o kimseye o on derece verilir. Almak
için konuştuğu zaman o kimsenin sözleri tesbih olur.”
O kurbanın parasını verdiğinde, her bir dirhem için 700-hasene
yazılır. Kurban yatırılıp kesilince, kesildiği yerden yedi kat yere
varıncaya kadar ne varsa hepsi o kimse için istiğfar ederler.”
Kanı aktığı zaman Rabbülâlemin her damlasından on melek halk eder. O
melekler kıyamete kadar o kimse için istiğfar eder. Verdiği etin her
lokması için Hak Teâlâ İsmâil (a.s)’ın evlatlarından bir köle azad
etmiş sevabını verir...
Güzeller güzeli (sav) buyuruyur ki, “Ya Fatma kalk kurbanının başında
bulun, onun yere düşen ilk damla kanı ile Allahu Teala günahlarını
bağışlar.” Hz. Fatma (r.anha) Ey sevgili babacığım,bu lutuf sadece
peygamber ailesine mi mahsustur.
Güzeller güzeli (sav) hayır,bu lutuf, bizide bütün Müslümanları da
içine alır. Kurbanlar kıbleye karşı yatırılarak ”Bismillahi Allahu
Ekber” diye kesilir. Kurbanı, elinden geliyorsa sahibi kesmeli
gelmiyorsa, uygun gördüğü bir Müslümana kestirmeli ve kendisi de
başında bulunmalı, Şu ayeti Kerimeyi de okumalıdır.
“Benim namazım, ibadetlerim, yaşamım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan
Allah içindir ki, O’nun ortağı yoktur.(Enam Suresi 162.)
Kurban ibadeti, insanlık tarihi ile başlamış ve bütün ilahi dinlerde
uygulamada bazı farklılıklar olmakla birlikte varola gelmiştir.
Efendimiz (sav), Hicretin 2. yılından itibaren her sene kurban
kesmiştir.(Buhari hac) Ayrıca vefatından sonra da kendisi için kurban
kesmesini Hz. Ali'ye vasiyet etmiştir. (Ebu Davud, Edahi)
Kulluk bilincinin kazanılmasına vesile olan kurban, bencillik ve
cimrilik duygularını ıslah eder, cömertlik duygusunun gelişmesine
vesile olur. Kurban, kardeşlik ve yardımlaşma ruhunu diriltir ve devam
ettirir.
Kişinin Rabbine yaklaşması, günahlarının bağışlanması gibi uhrevi
faydalarının yanında, sosyal ve ekonomik birçok yararları vardır.
Sevgili Peygamberimiz: “Kim imkânı olduğu halde kurban kesmezse, bizim
mescidimize yaklaşmasın”(Müsned, Ahmed bin Hanbel,)
buyurarak, gücü yettiği halde kurban kesmeyenleri ikaz etmiş ve kurban
kesmeyi teşvik etmiştir.
Bir hadis-i şerifte de “Âdemoğlu, kurban bayramı gününde kurban
kesmekten daha sevimli bir iş ile Allah’a yaklaşabilmiş değildir”
buyurmuş ve kestiğimiz kurbanların kıyamet gününde kurtuluşumuza
vesile olacağını bildirerek“Kurbanlarınızı gönül hoşluğuyla kesiniz”
(Malik,Muvatta,) buyurmuştur.
Hz. Aişe validemiz (r.anha.) anlatıyor: "Allah Rasülü (.a.s.)
buyurdular ki: "Hiç bir kul, kurban günü, Allah (c.c) indinde kan
akıtmaktan daha sevimli bir iş yapamaz. Kesilen hayvan, kıyamet günü
boynuzlarıyla, kıllarıyla, tırnaklarıyla gelecektir.
Hayvanın kanı yere düşmeden önce Hz. Allah (c.c.) indinde yüce bir
mevkiye ulaşır. Öyle ise, onu gönül hoşluğu ile ifa edin." Bu bakımdan
imkânımız varsa kurban kesmeyi ihmal etmeyelim.
Dünyevi zevklerimiz için rahatça harcama yaparken, kurban ibadetine
gelince cimrileşmek, birtakım bahanelere sığınmak doğru değildir.
Hz. Allah (c.c.) kestiğimiz kurbanlarımızı en güzel şekliyle kabul eylesin…
Hem deme! Bende herkes gibiyim, çünkü herkes sana kabir kapısına
kadar arkadaşlık eder.
“Herkim, günde Hz. Muhammed (sav)’e, 1000-defa salatü selam getirirse,
Cennetteki yerini görmeden ölmez” (Hadisi Şerif)
Allahumme salli ala seyyidina Muhammed’in ve ala ali seyyidina Muhammed