Bizleri yoktan var eden, sayısız nimetleriyle şereflendiren Rabbimize Kâinat’ın zerresi adedince hamt, yüzbinlerce salât ve selam bütün insanların efendisi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) âline ashabına olsun….
Değerli okurlarım! İslâm'ın kutsal kitabı. Kur’an-ı kerim Allahu Teâlâ tarafından Hz. Muhammed (s.a.v.) Cebrail (a.s.) aracılığı ile Arapça olarak indirilen ilahi kitapların sonuncusudur. Fatiha Suresi ile başlayıp Nâs Suresi ile sona eren kelâmıdır.
Kur’an-ı Kerim Peygamberim iz’e (s.a.v.) 40 yaşında inmeye başladı. Peygamberimize ilk vahiy 610 yılında/Mekke-i Mükerreme’de Hira Nur dağındaki mağarada indi. Kur'ân-ı Kerim'in, Hz Muhammed (s.a.v) in risaletinin başında ilk inen ayetleri şunlardır: "Yaratan Rabbinin adıyla oku. O insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! Rabbin, kalemle öğreten, insana bilmediğini bildiren en büyük kerem sahibidir" (Alak Suresi.1-5)
İlk inen ayetlerin inananları okumaya, öğrenmeye, yazmağa ve araştırmaya çağırması ilim için büyük teşvik mesajı taşır. İslâm'ın kutsal kitabının özel adı olan Kur'an kelimesi, Allahu Teâlâ tarafından “68” kadar ayette kullanılır. Bir kaçını örnek olarak sunacağız:
"Biz şüphesiz bu kitabı okuyup anlamanız için Arapça bir Kur'an olarak indirdik" (Yûsuf Suresi, 2).
"Ey Peygamber! Kur'anı okumak istediğin zaman, Allah'ın rahmetinden kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a sığın, yani "eûzübillâhimineşşeytânirracîm" de (Nahl Suresi, 98).
"Kur'an okunduğu zaman onu dinleyin. Ve susun ki merhamet olunasınız" (A'râf Suresi, 204).
“Kur'ân'ı Kerim’in son inen âyeti de şudur: "Bu gün size dininizi ikmal ettim, üzerinize olan nimetimi tamamladım, din olarak sizin için İslâm'ı seçtim" (Mâide Suresi., 3).
Kur’an-ı Kerim’in 55 tane ismi vardır. “Kitap, Furkan, Rahmet, Nur, Kelam” bu isimlerden bazıları. Kur’an-ı Kerim’in ayetleri indirildikleri mekâna göre isimlendirilirler. “Mekke-i Mükerreme’de” inen ayetlere, Mekki, “Medine-i Münevvere’de” inen ayetlere de Medeni denir. Kur’an-ı Kerim’dekisurelerin 86 tanesi Mekki, 28 tanesi medeni’dir.
Mekki olan sureler: 12 yıl 5 ay 13 gün içerisinde nazil olmuştur.
13 yıl kadar süren “Mekke-i Mükerreme” döneminde inen ayet ve sureler daha çok İslâm inanç ve ahlâkı ile ilgili konuları kapsar. Allahu Teâlâ’nın varlığına, birliğine, meleklere, peygambere, kitaplara ve ahiren gününe iman gibi. Hz. Âdem (a.s)' den beri gelen tevhit inancı işlenir. Allahu Teâlâ’ya ortak koşma ile mücadele edilir ve geçmiş milletlerden ibretli kıssalar anlatılır.
Medeni olan sureler: 9 yıl 9 ay 9 gün içerisinde nazil olmuştur. “Medine-i Münevvere’de” inen ayet ve surelerde daha çok hukuk kuralları yer almıştır. Aile ve devletin tanzimi, insanların birbiriyle veya devletle olan ilişkileri, akitler, sulh ve savaş halleri bu ayetlerde açıklanır..
Kur’an-ı Kerim: Kadir gecesinde bir bütün olarak Levh-i Mahfuz’dan dünya semasındaki ”Beytü’l İzze”denilen makama indirilmiş, sonra Cebrail (a.s.) onu ihtiyaca göre 23 yılda Hz. Peygamber’e (s.a.v.) indirmiştir. ( İbn-i Kesir: 3/659)
Kur’anı Kerimin okumasını öğrenelim ve çocuklarımıza’da öğretelim, yaz tatilini fırsat bilelim. Bütün camilerimizde kur’an Kurslarında Kuran-ı Kerim ve dini bilgiler öğretilmektedir. Çocuğumuzla beraber bu ilim yuvalarına müracaat edelim, mutlaka Kur’an-ı kerimi öğrenelim.
Dinimiz okumaya teşvik ediyor. İlmin yaş sınırı yoktur. Çünkü Güzeller güzeli (s.a.v.) bir hadislerinde, Şöyle buyuru yor. ” "Beşikten mezara kadar ilim öğrenin." Hayatta en kolay öğrenile şey “Kelamullah’tır.” Allah (c.c.) kelamıdır. Kur’an-ı kerimdir.
Hemen bismillah diyin başlayın çok kısa zamanda Kur’a-nı Kerimi öğreneceksiniz. Kuran okunan eve rahmet melekleri gelir şeytanlar kaçar. Kur’an hem nur hem rahmettir ve gönüllere şifadır. İşte ayeti kerimeler.
"Biz, Kur'an'dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, müminler için şifa ve rahmettir; zalimlerin ise yalnızca ziyanını artırır."
(İsrâ Suresi.82)
“Ebu Umama (r.a)'den, Resulullah (s.a.v)'ın şöyle dediği rivayet olunmuştur: "Kur'an'ı öğreniniz. Şüphesiz o, kıyamet günü ehlin için çok iyi bir şefaatçı olacaktır." (Müslim.)
.” Sizin en hayırlınız, Kur’an-ı Kerimi öğrenen ve öğretendir. (Hz. Muhammed (s.a.v.)
Bizim Abdullah amca isminde 60 yaşında bir komşumuz vardı, Kuran-ı Kerimi ezberledi hafız oldu.Kuran-ı Kerimi başından sonuna kadar ezberleyen kişiye hafız denir. Hayırlı olsun diye kendisini tebrik etmeye gittik. Bana Kutsal kitabımız Kur’a-ı Kerimi ezberlemeyi nasip ettiği için o kadar Allah (c.c.) şükür ediyordu ki, o sevinci görmeyi değer. Mutluluğundan gözlerinden gelen yaşlara hâkim olamıyor, gözyaşlarına boğuluyordu. Her müslüman Kur’a-ı Kerim okumaya ve ezberlemeye teşvik ediyordu.
Kur’ân okumaya yeni başlayanlar, onu hafızlar gibi güzel okuyamıyorum diye üzülmemelidir. Önemli olan Allâhu Teâlâ’nın kitabını okuyup, öğrenmeye çalışmaktır. Eğer bir mü’min, yüce kitabımız Kur’ân’ıkekeleyerek te olsa okumaya gayret ediyorsa, ona iki kat sevap verileceğini Peygamberimiz (sav) müjdelemiştir.(Buhari.)
Kur’ân okurken onu anlamaya çalışmak da bir o kadar önemlidir. Kurân-ı kerimi yüzünden okumakla kalmamalı, bunun yanında Kurânın anlamını açıklayan meal ve tefsirlere başvurmalıyız. Çünkü Okuma ve anlama faaliyeti, Kur’ân’ı hayata geçirmenin ilk adımı durumundadır. Öyleyse yüce kitabımızı hem kendimiz hem ailemiz okumalı, hem de onu bütün dünyaya okutmaya gayret etmeliyiz.!
Allahu Teala bizi Kur’ân-ı Kerim’i doğru olarak anlayan, onun verdiği evrensel mesajlara kulak veren, hayatının her aşamasında onun rehberliğine başvurmayı ihmal etmeyen kullarından eylesin.
“Kim ki kur’an bilmedi, sanki dünyaya gelmedi”
Rabbime emanet olunuz.