Son zamanlarda yollarımızda bir alışkanlık türedi ve bu alışkanlık, ciddi kazalara sebep olabilecek bir tehlike barındırıyor. Hava koşulları normal olduğunda bile sis farlarını açıp gezmek, aslında tasarlandığı amaca aykırı bir kullanım şeklidir. Sis farları, görüş mesafesinin düştüğü karlı ve sisli havalarda kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Ancak bu farları sis olmayan açık havalarda kullanmak, karşı yönden gelen sürücülerin gözlerini rahatsız ederek ve görüş mesafesini azaltarak, potansiyel bir tehlike oluşturuyor.
Buna ek olarak, xenon adı verilen standart dışı far ampulleri takmak da benzer bir soruna yol açıyor. Xenon farlarının yarattığı parlaklık, karşıdan gelen sürücülerde geçici körlüğe neden olabiliyor. Bu durum, iki aracın karşılıklı geçişi sırasında, aracın arkasından yola çıkan yayaların görünürlüğünü azaltarak ölümcül kazalara sebebiyet verebiliyor.
Burada sorulması gereken önemli bir soru var: Acaba bu araçları üreten, tasarlayan ve teknik hesaplarını yapan mühendislerden daha mı bilgiliyiz? İnsanları rahatsız etmek, en hafif tabirle saygısızlıktır; ancak daha ağır sonuçlar doğurabilecek bir sorumsuzluktur. Kazalara ve ölümlere neden olmanın vicdani sorumlulukları da ayrı bir konudur.
Lütfen, başkalarının haklarına, sağlıklarına ve yol güvenliklerine daha fazla saygı gösterelim. Kurallara uyarak, daha sağlıklı ve saygılı bir şekilde yaşayabiliriz. Unutmayalım ki, cezadan daha önemli olan kural, insana saygıdır.
Karayolları Kanunu'nun 2918 Sayılı 64/1-b-5 maddesi doğrultusunda, belirtilen esasların dışında ışık kullananlara 196 TL para cezası uygulanmaktadır. Ancak bu cezaların ötesinde, insan hayatına duyulan saygının ve sorumluluğun önemini hiçbir para cezası ölçemez.